··
184 görüntüleme
Yazarın dediği gibi şiddet anormal değil normal bireyler tarafından yapılıyor. Bu normal saydığımız bireyler de şiddeti sistemli bir şekilde yapıyor. Şiddetin amacı, senin de belirttiğin gibi erkeğin kadın üzerindeki hakimiyetini kurmak istemesi ve kendi üstünlüğünü kabul ettirmek istemesi. Çok mu önemli bu cinsiyet? Neden ille de erkek üstün olacak derler. Çünkü ailede hep onu görmüşlerdir. Çünkü ailede ezilen hep kız çocuğu olmuştur. 3 erkek, 1 kız dediğim de, "Desene prensesler gibi büyüdün" derler bana. Ben de "Yoo, aksine evin külkedisiydim" derim. Neyseki erkek kardeşlerim ailenin yetiştirme tarzına uygun büyümedi. Kadın haklarını savunan bireyler oldular. Böyle olunca da çevrede kılıbık olarak değerlendirildiler. Çünkü erkek dediğin kadına bağırır, hatta döver. Biz bu düzeni değiştirmeliyiz. Ve inanıyorum ki senin gibiler bu düzeni değiştirecek. Okumaya, okutmaya devam. Alıntılarla da bazı kesimleri rahatsız etmeye devam. Ellerine sağlık Adem, yine çok güzel bir inceleme olmuş.
Hocam çok teşekkür ederim yorumunuz için. Toplumun dediklerine kulak asmak bizi bir yere ulaştırmyor. Yanlış olana başkaları istemiyor diye yanlış dememek bireyin onurunu yok sayan bir davranıştır. Çevre ne derse desin ister kılıbık ister başka şey kadın erkek eşitliğinin olduğu aile yapılarındaki huzur ve mutluluk ortamı tüm topluma bedeldir. Ben yıllardır ailemden uzakta yaşıyorum. Yıllardır kendi yemeğimi, ev işlerimi yapıyorum. Bir erkeğe kadın olmadan aç kalacağı öğretiliyor halbuki yapmak zorunda olunca tüm işleri en iyi şekilde yapıyor. Bu bir rahatlığa kaçma mevzusu yapıp yapamama değil. Kendine gücü hak görenin 2020 yılında akıl ve ruh sağlığından şüphe duymak gerekir zira kendi aklını başkasına teslim edip yaşıyor gözükmeye devam etsin onlar.
1 sonraki yanıtı göster
Eline sağlık Adem çok güzel noktalara değinmişsin. Özellikle “devlet üzerine düşeni yapmıyor” konusunda katılıyorum. Bu konuda ne kadar öfkelendiğimizi tahmin edebilirler. Aile içi şiddet, kadına şiddet konularında veya daha fenası kadın cinayetleri konusunda potansiyel katillerin ekmeğine yağ sürüyor, buna ortak oluyorlar. Hatırlayalım Ayşe Paşalı cinayetini. Ayşe Paşalı’yı öldüren erkeğin cinayetten önce internette bizzat google’dan “kadın cinayetlerine uygulanan indirimler”i araştırdığını biliyoruz. Caydırıcı cezalar olmadığı için yineliyorum, devlet potansiyel katillerin ekmeğine yağ sürüyor. Bu yüzden istanbul sözleşmesi yaşatır diyoruz, demeye de devam edeceğiz.
Teşekkür ederim Demet. Kesinlikle öyle. Kanun boşlukları erkekler tarafından kullanılıyor. Bıçağın santimetresi hesaplanıyor bu ülkede. Uyutulan kesim ses çıkaranları da susturmak istiyor ama bu amaçlarını yerine getiremeyecekler.
Elinize sağlık. Konuyla ilgili iki kitap tavsiye ederim.
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet ( #80105885)
Olağan Psikopatlar
Teşekkür ederim. Kitapları da listeme ekliyorum sağ olun. İlk kitap dikkat çekici ona değinmek gerek
2 sonraki yanıtı göster
Kaleminize sağlık, keşke hiç olmasaydı dediğimiz şeyler için dediğim her haklısınız kelimesi beni hep üzmüştür, keşke şiddetin varlığı, sizin dile getirdiğiniz gibi o hiç bitmeyen şiddet döngüsü (kadının çoğu zaman neye uğradığının nasıl bir şeyin içinde olduğunun farkına bile varamadığı erkeğin öfke patlaması yaşaması, kadına şiddet uygulaması sonra kadına tüm bunların suçlusu oymuş gibi hissettirmesi vs.) maalesef var ve tüm söyledikleriniz de çok haklısınız keşke olmasaydı ve haksız olan biz olsaydık demeyi ne çok isterdim oysa. Anormal olan şey şiddetin yanı sıra böyle insanların zihniyeti, bakış açısı. toplumsal cinsiyet yani toplumda kadına ve erkeğe yüklenen anlam, işte asıl sorun o yüklenen anlamların normal, insani ve eşit bir şekilde olmaması. Şiddet uygulamak o kadar kolay ki sadece fiziksel değil, psikolojik, ekonomik, cinsel. Bir insanın haklarını özgürlüğünü elinden alabilmek. Kolay ve kötü, kırıcı, aşağılık olan yol bu. Bunu seçenler de yine aşağılık insanlardan başkası değil. İstismarcı bir birey kendini davranışlarıyla belli eder getirdiği kısıtlamalar, kişinin özel alanlarına karışma, onu çevresinden soyutlama ki bunun sebebi de onu savunmasız ve yalnız bırakmaktır temelde. İstismarcı ilişki başka bir konu ama tüm bu olumsuzluklar şiddet başta olmak üzere birbiriyle bağlantılı ve iç içe olan şeyler ve şiddete, istismara, bunların her türlüsüne dur demek de yine bizlerin elinde. Sizin de dediğiniz gibi tam bu noktada yasaların da gerçek anlamda bir yaptırım gücü olabilmeli ki böyle insanlar bir başkasına zarar verme gücünü ya da hakkını kendinde bulamamalılar. Biz artık her yeni güne bugün de bir kadın şiddet yüzünden, erkek terörü yüzünden öldü diye uyanmamalıyız. Ya da bir kadın yatağa girdiğinde kocam beni bugün öldürmedi, hâlâ nefes alıyorum diye acı bir sevinç duymamalı. Kadınların sesi olmak, şiddete dur denmesi toplum olarak bunlara o kadar ihtiyacımız var ki siz de o seslerden biri olduğunuz için bir kadın olarak size teşekkür ederim 🌼
Bu kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. O kadar iyi ifade etmişsiniz ki her kelimeye katıldığımı belirtmek istiyorum. Binlerce yıl.. o kadar uzun süren bu eşitsizlik durumunu değiştirmek adına insanlık hiç bir şey yapmadı. Biz bireyler olarak ses çıkarmaya çalışıyoruz ne kadar trajik bir durum. Ama sessiz kalmaktansa ulaşabildiğimiz kadar kişiye ulaşmak çok daha anlamlı ve değerli umarım bir gün gelir de daha güzel şeylerden konuşuruz. Tek temennimiz o.
1 sonraki yanıtı göster
Harika bir inceleme olmuş, umarım hakkımız alınana kadar bu çabamız böyle devam eder. Ayrıca verdiğiniz emek tekdire şâyan, teşekkürler Adem Bey.
Teşekkür ederim yorumunuz için. Umarım elde edilmesi gereken o hakkın öneminin farkına daha fazla insan varır da daha kısa sürede sonuç alınır.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu olayın video kaydı olmasaydı hiçbir şey olmayacaktı ki yine bir şey olmayabilir. Komik olan şey sosyal medyada patlak veren olaylara Aile bakanın "takipçisiyiz" ifadesini kullanması tribünlere oynamaktan başka bir işe yaramıyorlar.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.