Kaleminize sağlık, keşke hiç olmasaydı dediğimiz şeyler için dediğim her haklısınız kelimesi beni hep üzmüştür, keşke şiddetin varlığı, sizin dile getirdiğiniz gibi o hiç bitmeyen şiddet döngüsü (kadının çoğu zaman neye uğradığının nasıl bir şeyin içinde olduğunun farkına bile varamadığı erkeğin öfke patlaması yaşaması, kadına şiddet uygulaması sonra kadına tüm bunların suçlusu oymuş gibi hissettirmesi vs.) maalesef var ve tüm söyledikleriniz de çok haklısınız keşke olmasaydı ve haksız olan biz olsaydık demeyi ne çok isterdim oysa. Anormal olan şey şiddetin yanı sıra böyle insanların zihniyeti, bakış açısı. toplumsal cinsiyet yani toplumda kadına ve erkeğe yüklenen anlam, işte asıl sorun o yüklenen anlamların normal, insani ve eşit bir şekilde olmaması. Şiddet uygulamak o kadar kolay ki sadece fiziksel değil, psikolojik, ekonomik, cinsel. Bir insanın haklarını özgürlüğünü elinden alabilmek. Kolay ve kötü, kırıcı, aşağılık olan yol bu. Bunu seçenler de yine aşağılık insanlardan başkası değil. İstismarcı bir birey kendini davranışlarıyla belli eder getirdiği kısıtlamalar, kişinin özel alanlarına karışma, onu çevresinden soyutlama ki bunun sebebi de onu savunmasız ve yalnız bırakmaktır temelde. İstismarcı ilişki başka bir konu ama tüm bu olumsuzluklar şiddet başta olmak üzere birbiriyle bağlantılı ve iç içe olan şeyler ve şiddete, istismara, bunların her türlüsüne dur demek de yine bizlerin elinde. Sizin de dediğiniz gibi tam bu noktada yasaların da gerçek anlamda bir yaptırım gücü olabilmeli ki böyle insanlar bir başkasına zarar verme gücünü ya da hakkını kendinde bulamamalılar. Biz artık her yeni güne bugün de bir kadın şiddet yüzünden, erkek terörü yüzünden öldü diye uyanmamalıyız. Ya da bir kadın yatağa girdiğinde kocam beni bugün öldürmedi, hâlâ nefes alıyorum diye acı bir sevinç duymamalı. Kadınların sesi olmak, şiddete dur denmesi toplum olarak bunlara o kadar ihtiyacımız var ki siz de o seslerden biri olduğunuz için bir kadın olarak size teşekkür ederim 🌼