Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
* Eril tahakküm kavramsal olarak erkek dünyasına ait, erkek odaklı baskı ve şiddeti belirtir. Bourdieu'yu kitabı yazmaya iten en önemli sebep kitapta belirttiği üzere bu kadar adaletsizliklere, çıkmazlara, şiddete, baskıya rağmen düzen içerisinde doğal ve kabul görüldüğü üzerinededir. Temel amacı ise bu doğallaşmış ve eşitsiz görüntüsünden ayırarak arındırmaktır. ** Bu açıdan düzen içinde sürekilik ve doğallık kazanan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin maskesini düşürerek yerle yeksan etmektir. Bourdieu bu eşitsizliği vurgularken temelde var olan değil, bir oluşumun ürünü olduğunu iddia eder. Patriarşi (Ataerkil) değerler, alışkanlıklar, aile, devlet, kilise, eğitim sistemi üzerinden bu eşitsizliğin bir görüntüsünü sunar ve doğallıkla birleştirerek bir yanılsama sunar. Bu açıdan ataerkil toplumun başarısı bu doğallığı oluşturmadadır. *** Erkek egemen bakış açısının ve ataerkil bir yapının kol kola gezdiği bir düzende eril tahakkümün istediği bir toplumsal yapı inşa edilmesi çokta zor olmasa gerek. Özellikle Cesayir'deki Kabil topluluğu üzerine yaptığı ataştırmalarda eril düzenin tüm süreçleriyle işlediği ve modern toplumların bu eşitsiz düzeni savunan bir anlayış içinde olduklarını belirtir. **** Virgina Woolf'un Deniz Feneri kitabına göndermelerle dolu kitapta özellikle Ramsay ailesi üzerinden, erkek Ramsay otoriter ve dediğim dedik biri, kadının baş eğmesini önemseyen ve Kadın Ramsay ise bu konumundan rahatsız olmayan biridir. Bourdieu roman üzerinden mevcut konumlarından rahatsız olmadıklarını hatta rıza ile savunduklarını belirtir. Kadının bakış açısının bu tahakkümü güçlendirdiği savındadır. ***** Eril tahakküm ve Bourdieu felsefesi kendini en net olarak beden üzerinden tarif eder. Toplumsal dünya bedeni cinsellliğe indirgemiştir. Cinsiyet arası farklılıklar kadın ve erkek cinsel organları arasında farklar olarak tanımlanmıştır. Kabil toplumunda erkek cinsel organının cesaret, kadın cinsel organının ise aptallık, olumsuzluk affedilmesi beden üzerinde ne derece tahakküm kurulduğunu açıklar. ****** Eril tahakkümün diğer önemli boyutlarından bir sembolik şiddettir. Sembolik şiddet deneyim, algı ve değerlendirmelerden oluşur. Kadınların isteyerek yada istemeyerek koyduğu sınırlar sembolik şiddetin ana hatlarını oluşturur. Kadından itaatkaar ve çekici olması beklenir. Bu açıdan kadın kendini var etmek adına bağımlı ve yetersiz hissi verilmeye çalışılır. ******* Pierre Bourdieu mükemmel yapıtıyla cinayetler arası eşitsizliği, adaletsizliği, mevcut düzeni yıkmak ve doğallaştırıcı etkisinden kurtarmak gibi bir misyon edinmiştir. Bu eşitsizliği ve adaletsizliği ortadan kaldırmak hatta Türkiye'de ve Dünya'da kadın cinayetlerine dur demek için tahakkümün nasıl işlediğini bilmek önceliklidir. Mutlaka okuyun...
Eril Tahakküm
Eril TahakkümPierre Bourdieu · Bağlam Yayıncılık · 2014234 okunma
·
474 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.