Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
Aynı kitap, farklı zamanlar, bambaşka hisler... Bu bana hem büyüdüğümü hem de kitapların da birer nasip işi olup doğru zamanı beklediğini hatırlatıyor. Yıl 2018 Okulumuzdaki kitap tahlil grubunda Çizgisiz Defter'i okuyacağımız duyurulmuştu. Âkif Emre'nin kitabıymış. İsmini ilk duyuşum. Kimdir acaba diye araştırma merakı da uyanmamıştı o dönemler. Günler geldi geçti, tahlil günümüz geldi. Kitabı ders yoğunluklarından ötürü okuyamamıştım ama bari birkaç bölümüne göz gezdireyim dedim. Balkanlar ve Endülüs kısmını okuyuverdim. Doğrusu, okuduğum kısımlar ilgimi çekmiş ve sevmiştim, dili de fena değildi. Hem, okuyanlar da çok beğendiğini birçok kez dile getirerek katkı sağlamıştı tahlilde. Sonra tahlil bittii, kitabı rafa kaldırdım ve unuttuum gitti. Yıl 2020. Haberlerin corona, maske, kolonya ile dolup taştığı, sokaklarda maskesiz insanlardan korktuğumuz şu dönemler. Evde canım sıkılmasın diye, elim unuttuğum o kitaplara gidiyor. Kitaplığımda hep ön taraflarda duran, ama varlığını tam anlamıyla hissetmediğim bu kitabı hatırlattı zihnim. Haydi dedim, sefer yeniden başlasın. Belki, dışarı çıkıp gezemediğim şu günlerde, içimin sokaklarında dolaşırım Çizgisiz Defter'le. Sahiden de böyle oldu. • Çizgisiz Defter: Cam kenarına oturup gökyüzünü ve tarlaları izleye izleye, rüzgarı da dinleye dinleye seyahat etmeyi sevenler için, uzun soluklu bir seyir defteri. Akif Emre'nin kaleminden çıkan bu nadide eser, (sıradan) bir gezi kitabı değil. "Yol düşüncesinden kesitler" olarak tanımlıyor kitabını. "Yol güzergahında soluklanma denemeleri." Kitabı, yakın bir arkadaşımla aynı anda okumakta karar kıldık. Her bölümün sonunda ise online tahliller ve müzakereler gerçekleştirdik. Durum böyle olunca, bu süreç hem uzun hem de bi o kadar keyifli bir hâl almaya başladı. Özellikle de kitabın ilk bölümü olan Endülüs kısmını, yine Akif Emre'nin çektiği belgesellerle destekleyerek üzerine konuşmak, bu alanda çokça fayda sağladı ve tarihi bilgi bakımından gayet iyi bir birikim oldu bizim için. Kitabın detaylarına değinmek gerekirse: Kitap, Büyüyen Ay yayınlarından çıkmış ve Endülüs, Rumeli, Asyafrika gibi 8 bölümden oluşuyor. Ayrıca, 262 sayfalık bu eserin içinde, yazarın kendi çektiği fotoğraflar da yer alıyor. Âkif Emre'nin edebî ve akıcı anlatımı, yalnızca gezip gördüğü yerleri süslemiyor. Âdeta bir madenci edâsıyla toprağı kazıyor da, altındakilerini bulup çıkarıyor, keşfediyor, daha da kazmak, daha da araştırmak istiyorsunuz. Gittiği yerler hakkında verdiği bilgiler, sizi öyle içine çekiyor ki bazen 'vaay be' dedirterek gururlandırıyor, bazen ise 'bunlar neden daha önce bize anlatılmamıştı' dedirtip hüzünlendiriyor. Ayrıca, yazarın sunduğu tespitler ve sorduğu sorular büyük bir yankı uyandırıyor içinizde. Evet diyorsunuz, evet, sorunumuz tam olarak bu! Kitap (yolculuk da diyebiliriz) bittiğindeyse, size kocaman bi dert yumağı kalıyor. • Diğer Âkif Emre kitaplarını okumak için sabırsızlanıyor, onun hiçbir söyleşisine katılamamış ya da daha önce tanışamamış olduğum için ise üzülüyorum. 2017 yılında vefat eden yazarın şu sözleriyle noktalamak isterim yazımı: "Yolda olmak, sonu olmayan bilinmeze doğru çıkılan yolcuğun her adımında harf harf, satır satır yazılması demektir. Yolculuk, önümde açılan çizgisiz bir defterdir. " ...
Çizgisiz Defter
Çizgisiz DefterAkif Emre · Büyüyenay Yayınevi · 2016586 okunma
·
277 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.