Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cevapsız sorular
Düşündüm, hâlâ düşünüyorum: Bu titizlik niçin? Eğer yapılan İş gerçekten memleketin iyiliğine ve nesillerin faydasına ise, bu sinirlilik ve bu taassub niçin? Bilmiyor muyuz ki, sinirlilik itiraf edilemeyen bir şüphenin; taassub ise dini olsun, lâik olsun daima geriliğin ve körlüğün şaşmaz bir işaretidir. Bilmiyor muyuz ki, bir davayı başkalarını sindirip susturma yoluna yürütmeye çalışmak, o davanın esastan batıl olduğunun gerçek bir delilidir. Memleketin iyiliğine ve faydasına olduğu şüphe götürmeyen işleri, aklı eren insanlarla, açıkça konuşup münakaşa etmek için, emin olalım ki, ne polis kordonuna ve ne kanun kuvvetine arka vermeye hacet vardır. Çünkü insanlar, hususiyle neticesi kendilerine ait olan işlerde, iyiliği ve faydayı, insiyaki bir sezişle, görür ve kabul eder mahluklardır. Eğer görmüyorlarsa, gösterilmiyordur. Eğer kabul etmiyorlarsa, anlamalıdır ki, girişilen işte iyilik ve fayda yoktur. Halkçı hükümetlerin dayandığı mantık da bu değil midir? Bu hükümetlerin temeli, memleket işlerinde, ışığı halkın inanında ve istikâmet aklı eren insanların müşterek görüş ve anlayışında araması; halkın sesini hakkın sesi kabul etmesi değil midir? Bu sesin kendini duyurabilmesi ve müşterek görüşlerin ortaya çıkabilmesi için ise, karşılıklı saygı ve müsaade ederlik terbiyesi üzerinden yapılacak serbest münakaşadan başka bir çare var mıdır?
··
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.