Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yayıncılara Çağrı: ‘Masalın Aslı’
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Yayıncılara Çağrı: ‘Masalın Aslı’ Ulaş Başar Gezgin Çocuğunuz 11-12 yaşına gelmiş ve “yavrum toplumsal duyarlılıklar geliştirsin, günümüzün yozlaşmış gençleri gibi olmasın” diyorsanız, size eski ve fakat güncel bir kitap önereceğim: Erken yitirdiğimiz (1984) Vasıf Öngören’in 1979 basımı ‘Masalın Aslı’ kitabı… Kitap, 2 ciltten ve 10 masaldan oluşuyor. Türkçe’den önce Almanca’da yayınlanmış ve Almanya basınında yer bulmuş kitapta, insanlığın, devletin, eşitlik ve özgürlük kavramlarının ortaya çıkışı ve gelişimi, masal diliyle gözler önüne seriliyor. Masalın tümünde ince bir kara mizah duygusu egemen ve masalda, masalı anlatanların bağlamı da, kitapta koyu harflerle yer alıyor. Gerçekte, koyu harfler, anlatıdaki iki ayrı düzeyi vermek için oldukça başarılı bir biçimde düşünülmüş. Anlatıcı düzeyinde, öğreticilik ön planda. Anlatıcı çocuk, çocuk okurlara/ dinleyicilere birtakım sözlerin anlamını öğretiyor böylece… Masalın genel olarak akışını verelim: Kitapta, bir Çocuk ülkesinin kuruluşu var; devlet büyüklerinin kutsallaştırılması var; iç öbek/ dış öbek ayrımının oluşumu var; kolluk güçlerinin ortaya çıkışı var; ilk insanın madeni işleyerek ilerlemesi gibi bir ötegönderim var. Yabancı çocukların köle işçi olarak çalıştırılması sözkonusu; ülkenin yaratıcı özü olan cevheri dönüştürme gücünü yitirmiş 9 çocuğun tasfiyesi ve dönüştürme gücüne sahip tek çocuğun sıradizimsel (hiyerarşik) bir düzen kuruşu sözkonusu; köle çocukların başkaldırısı sözkonusu. Sonrasında anlatı gelişmeye başlıyor: Kurucu 9 çocuk, Başkan’a başkaldırıyor; Başkan, kurucu çocukları taşa çeviriyor. Toplumsal bilimlerde ‘görece yoksunluk’ olarak adlandırılan ve başkaldırıların temel kalkış noktası olduğu ileri sürülen olguyla karşı karşıya kalıyoruz: İkinci başkaldırıyı, arkadaşları yönetici yapılan, kendisi ise rastgele olarak köle işçi yapılan kırmızılı çocuk başlatıyor, düşlerine giren mavi giysili saray kızının yardımıyla… Başarısız bir başkaldırı. Kırmızılı çocuk taş kesiliyor. Hemen sonrasında, vergilendirme düzeninin gelişi anlatılıyor. Ayaklanmaya katılan mavi elbiseli kız, ceza olarak, sarayın hizmetçisi yapılır; bundan sonra yemekleri o yapacaktır. İlerleyen günlerde, yemeğe kattıklarıyla, Başkan’ın aşırı yemekten ölümüne yol açar. Öcünü almıştır. Böylece, çocuk ülkesinin kurucularından kimse sağ kalmamış oluyordu. Birinci kitap, Başkan’ın ölümünden sonra siyasal erkin el değiştirmesi ve mavi elbiseli kız önderliğindeki halk ayaklanması ile son buluyor. İlk kitap, ‘Aydınlıktan Karanlığa’; ikinci kitap ise, ‘Karanlıktan Aydınlığa’ başlığını taşıyor. Yeni başkanla birlikte ülkeye işbölümü geliyor; her bir çocuk belli bir mal için dönüştürme yapıyor; değiştokuş için pazarlar oluşuyor. Bundan sonrasında, ‘Kapital’de açımlanan ‘değişim değeri’, ‘kullanım değeri’, ‘paranın ortaya çıkışı’ gibi kavramlar, masal diliyle anlatılıyor. Devlet aygıtı da, ‘tam teşekküllü’ olarak ortaya çıkıyor. Saray aydınları da ortaya çıkıyor. Anamalcı düzen ortaya çıkıyor. Sarayın gelircibaşısı ilk rüşvetini alıyor. Sonunda anamalcılık, borsa, finans kapital, para vurgunları, enflasyon vb. olguları kapsayacak biçimde gelişiyor ve yine masal dili içerisinde kalarak aktarılıyor bütün bunlar. Aynanın bulunması bir dönüm noktası oluyor. Anamalcılığın gelişimi için kurgulanması bir yana, aynanın bulunuşu, bireysel hak ve özgürlüklerin dile getirilmesinin bir simgesi olarak da kullanılıyor anlatıda. Bireysel hak ve özgürlükler için ayaklanmayı düşünen aydınların arasına giren gizli polisin gizli polis olmasının, yanında ayna taşımamasından anlaşılması ise, çocuk okuyuculara, ‘aynasız’ sözünün buradan geldiği söylenerek bağlanıyor! Bir kere daha mizah… Sonrasında, çocuk ülkesindeki bu devrimin bir kenter (burjuva) devrimi olduğunu görüyoruz: Aydınlarla yapımevi sahiplerinin öncülük ettiği bir devrim… Sarayı deviriyorlar. Devrimden sağ çıkan gelircibaşı, tam da o sıralarda, saklandığı yerde, kendisine bağlı olan iki aydının buluşunu beklemektedir: Motor. Ve sonunda motoru bulurlar. Devrim sonrasında, devrim komitesi, bir yandan kenterler ve halk arasında, bir yandan da aşağıdan yukarıya yönetimciler ve yukarıdan aşağıya yönetimciler arasındaki çekişmelere sahne olur. Ve bu çekişmeler arasında, saraylılar ve kenterlerin yeni işbirliğiyle karşı-devrim olur. Karşı-devrimin iç hesaplaşmaları sonucu, “demek razısınız?” sorusunun yinelenmesinden türeyen ‘demokrasi’, yeni yönetim biçimi olur. Sonrasında, buluşların fabrikalarla eklemlendiğini, makineleşmenin alıp başını gittiğini görürüz. Bu süreç de doğal olarak, emeğin yabancılaşması ve bireyin yalnızlaşması olgularını getirir. İlk grev ve ilk emek ayaklanmaları da burada karşımıza çıkar. Masalın sonlarına doğru, çok etkileyici bir anamalcılık betimlemesi/ taşlaması var (burada, masalı okuyacaklar, ‘taşlama’ sözcüğünü çift anlamlı olarak kullandığımızı fark edeceklerdir.). Çocuk Ülkesi’nde olanlardan sonra, kuşlar ülkeyi terk etmiştir ve bir yavru kuş, ülkeyi merak ederek, Çocuk Ülkesi’ne gider. Bir anamalcının (masalda, ‘markacı’ olarak geçiyorlar) buyruğuyla, ülkenin tek kuşu da taşa çevrilir. Sonul Ayaklanma zamanıdır, devrimciler harekete geçerler, anamalcılar taşlaşırlar. Bu kez, Halk Devrimi kazanmıştır. Yazın çevreleri, yeni kitapları kapışırken, eski değerlerini de anımsamayı bilmeli bize göre. ‘Masalın Aslı’, hem içeriği hem anlatım biçimi hem de kara mizahı ile okunmaya ve okutulmaya değer. Üstelik geçici gündemlere boğulmadığı için, dün olduğu gibi bugün de yarın da okunabilecek nitelikte. ‘Sofie’nin Dünyası’ kadar uzağa gitmeye gerek yok… Ve üstelik, o kitap, demokrasi, eşitlik ve adalete çağrıda bulunmuyordu. Tam da bu nedenle, ‘Masalın Aslı’, yalnızca Türkiye yazını içinde değil dünya yazını içinde de öne çıkan, dikkat çekici bir kitap. Kitabın yıllar sonra, Evrensel Basım Yayın tarafından yeni baskısı yapıldı. Kitap, hızla tükendi. Yeni baskılar yapılması için yayıncılara çağrı yapıyoruz. Daha çok okunsun, okutulsun. Kitabın Künyesi: Öngören, Vasıf. (1979). Masalın Aslı: Birinci Kitap: Aydınlıktan Karanlığa. İstanbul: Arkadaş Kitaplar. Öngören, Vasıf. (1979). Masalın Aslı: İkinci Kitap: Karanlıktan Aydınlığa. İstanbul: Arkadaş Kitaplar. Kaynak: Gezgin, U. B. (2017). Anlatıbilim Açısından Roman, Öykü ve Masal İncelemeleri (2000-2017) [Novel, Story and Fairy Tale Analyses through Narratology]. ANLATIBİLİM AÇISINDAN ROMAN, ÖYKÜ VE MASAL İNCELEMELERİ (2000-2017) Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin Yazında Ezilenler ve Ezilenlerin Yazını 1. Marksist Açıdan Türk Romanı. 2. Sovyet Türkologlarının Gözüyle Türk Yazını. 3. Yaşar Kemal’i Yaşar Kemal Yapan 6 Özellik. 4. ‘Boynu Bükük Öldüler’: İlk Yılmaz Güney Romanı. 5. Yıllar Sonra Yeniden Genç Gorki ve Arabesk. 6. İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu? 7. Bulgaristan Hatırası Bir Marksist Türkolog: İbrahim Tatarlı Sabahattin Ali Yazını 8. Anlatıbilim Açısından Kürk Mantolu Madonna. 9. Merhum Marko Paşa’nın Size Çok Selamı Var. 10. ‘Değirmen’de Sabahattin Ali Öykücülüğü. 11. ‘Kağnı’da Sabahattin Ali Öykücülüğü. 12. ‘Yeni Dünya’da Sabahattin Ali Öykücülüğü. 13. ‘Sırça Köşk’te Sabahattin Ali Öykücülüğü. 14. ‘Ses’te ve ‘Esirler’de Sabahattin Ali Öykücülüğü. Gülmece ve Hiciv Anlatıları 15. Muzaffer İzgü Öykücülüğü: Azrail’den Bir Namussuz’a. 16. Gülmece yazarı olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’. 17. ‘Bay Düdük’ (1958). 18. Bir Heccav Olarak Ümit Yaşar Oğuzcan. Çokkültürlü Yazın Çokkültürlü Toplum 19. Türk Yazınında ‘Etnik Öteki’ İmgesinin Açımlanmasına Giriş Olarak Hüseyin Rahmi Yazını ve “Yankesiciler” Adlı Öykü. 20. Çokkültürlü Toplum Çokkültürlü Öykü: Sait Faik Öykücülüğünde Ermeni İmgesi. 21. Saroyan Öykücülüğü ve Yetmiş Bin Süryani. Masallar ve Efsaneler 22. Eskimeyen Bir Yazın Evreni: 30 Yıl Sonra Yeniden Behrengi. 23. Ferçler ve Zebler: ‘Binbir Gece Masalları’ Üstüne Bir İçerik Çözümlemesi Denemesi 24. ‘Masalın Aslı’. 25. ‘Vietnam Efsaneleri/ Vietnam Söylenceleri’. 26. Tibet Masalları. Vietnam ve Tayland Yazını 27. ‘Direnme Savaşı’: Direnenlerin Tarafından Vietnam-Amerikan Savaşı. 28. ‘Şafakta Kazandık Zaferi’. 29. Bir Vietnam-Amerikan Savaşı Romanı: Gök Cephesi 30. Siyam Romancılığı Bağlamında Romanda Gerçeklik Sorunu. 31. Siyamlı Romancı Siburapha’nın Yaşamı. 32. Siyamlı Şair Sunthorn Phu’nun 'Phra Abhai Mani' Adlı Yapıtındaki Anlatının Özeti ve Değiniler. Türkiye Yazını, Türkçe Yazın 33. Öykücü Yönüyle Ahmet Cemal’i Anarak. 34. Torik Akını: Az, Öz, Akıcı, Okunası 35. İstanbul Öyküleri. 36. Onyıllar Sonra ‘Vatandaş’ı Yeniden Okumak 37. Ölü Çiçekler Müzesi’nde Gezinti. 38. ‘Uzaklara Mektuplar’. 39. Ali Rıza Arıcan Öykücülüğü 40. Puslu Kentin Mavisi: Modern Çin’den Öyküler. Taylan Kara Yazını 41. Poe’nun Kuzgunu: Derinden ve Uzun... 42. ‘Böyle de Buyurabilirdi Zerdüşt’: Hiççi Bir Başarı Öyküsü. 43.‘Vasatlığa Giriş Dersleri’: Yine de İnsana Dair. 44. Vasat Edebiyatı 101: Mizahla Polemik Arasında. Ütopya Anlatıları 45. Uzaklaşan Ütopya ve Distopyalaşan Dünya. 46. Devrim Öncesi Edebiyatında Ütopya: Kızıl Yıldız (1908) Örneği. İranlı Öykücüler 47. İranlı Öykücüler: Hem Yakın Hem Yakın (1-4). 48. Çağdaş İran Yazınının Öncüsü Sâdık Hidâyet (1-4). Avrupa Yazını 49. Fransız Yazınında Bir ‘Muhalif Yazar Miti’ni Sorgulamak: Marguerite Duras. 50. (Ölüm Yıldönümünde) Jose Saramago’yu Anarak... 51. Bilişsel Bilimlere İlişkin Bir Roman: ‘Düşünce Balonları’ Diğer Yazılar 52. Darüşşafaka ve İmkansız Hayatlar. 53. Endonezya’dan Bir Öykü: ‘Kral, Cadı ve Papaz’. 54. Azerbaycan’dan Bir Öykücü: Anar. 55. ‘En-Dor’a Giden Yol’. 56. İki Çocuk Öyküsü: ‘Başka Karıncalar Diyarı’ ve ‘Yerle Gök Arasında’ 57. Defterde Kalan Borges (1899-1986) Dipçeleri. 58. Latin Amerika’nın Çatık Kaşları: Bir Cehennem Ağacı Olarak Muz Ağacı. 59. Başka Dünyalar Açısından Nobel Yazın Ödülü’ne İlişkin Değiniler. Gezgin Yazını 60. Ulaş Başar Gezgin’le Yeni Romanı Üzerine (Söyleşi). 61. Babasız Bir Roman Kişiliği Yaratmak (Söyleşi).
Masalın Aslı
Masalın AslıVasıf Öngören · Evrensel Basım Yayın · 201447 okunma
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.