Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Allah’ı bilmek için nazarda bulunmak şeriat bakımından vaciptir. Yani Hak ehli Allah’ı bilmek için nazarda bulunmanın -ki o fıkirdir[vacip olduğunda] icmâ etmiştir. Buradaki “feya” [harf-i cerri] ta‘lil (sebep bildirme) içindir. Nitekim Hz. Peygamberin (sav) şu hadisinde de durum böyledir: “Bir kadın bir kedi sebebiyle (fî’l-hirrati) azap görmüştür.”4 Burada Allah’ı bilmekle insanın gücü miktarında O’nun varlığını, subütî ve selbî kemâl sıfatlarını tasdik etmek kastedilmektedir. Allah Teâlâ’yı künhüyle bilmeye gelince muhakkiklere göre bu vaki değildir. Hüccetü’l-İslâm [el-Gazzâlî], İmâmü’l-Haremeyen [el-Cüveynî], Sufiyye ve Filozoflar gibi bir kısım kimseler ise Allah’ı künhüyle bilmenin imkansız olduğunu söylemiştir. Ancak bu konuda Aristo’nun Uyünu’l-Mesâ’il’deki şu sözü dışında onların herhangi bir deliline rastlamadım: “Nasıl ki göze güneşin cirmine doğrudan baktığında onu görmenin tamamlanmasını engelleyen bir karaltı ve bulanıklık ilişiyorsa, aynı şekilde akla da Allah’ın zatının künhünü idrak ettiğinde künhünü idrakten engelleyen bir hayret ve dehşet ilişir.” Bu ise senin de gördüğün gibi hatâbî hatta şiirsel bir sözdür. Celaleddin Devvani
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.