Öncelikle herkese merhabalar.
Böyle güzel, anlamlı bir kitabı inceleme yapmadan geçmek istemedim doğrusu. Kitabı okumaya başladığınızda her zaman büyük konuşmamamız gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Devamını büyük bir aşk öyküsü getiriyor. Ama bu aşkın büyük olup olmadığı gerçeği satırlar geçtikçe kendini belli etmeye başlıyor. İstanbul aşkıyla ölmüş Aslı aşkının Bursa'da yani İstanbul dışı olmasında düşünceli günün birinde İstanbul'dan gitmek korkusu yaşarken bu korku günün birinde gerçekleşiyor ama aşık olduğu Murat'ın memleketi Bursa'ya değil Amerika'ya. Daha sonrası ise artık okuyucuların yani sizin değerlendirmenize kalıyor siz Aslı'nın yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Şunu unutmayalım ki bence kolyenin kayboluşu bir dönüm noktası öyle olduğunu düşünüyorum o kolyenin kayboluşu bir yandan da aşklarının bitiş noktası olarak ta adlandırılabilir. Aslı hiç bir zaman Murat'ın Aslı'yı sevdiği kadar Murat'ı sevmedi.
Son olarak ta kitabın içinde geçen Nazım Hikmet'in ölçüleri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiirleri ve birçok ünlü şairlerin sözleriyle dolu bunları bahsetmeden geçemeyeceğim.
Sonuç olarak ben kitaba bayıldım yeni okuyacak olan kişilerinde aynı düşünceye sahip olacağından kuşkum yok.
Farkettim ki Canan Tan okumam bu kitapla sınırlı kalmayacak devamı gelecek...