Romanda 1910 yılının İstanbul'unda Halley Kuyruklu Yıldızı'nın 5 Mayıs 1910 tarihinde dünyaya çarpacağı söylentisi üzerine, bu durumla eğlenmek üzere konferanslar yapan İrfan Galip ile mektuplaştığı esrarengiz bir kadının evliliğe doğru giden serüveni anlatılmaktadır.
Romandaki aşk konusundan çok toplumun halleyi algılayıs bicimleri ve yaklasim tarzlari benim ilgimi cekti. Toplumun bu tür tuhaf olaylara yaklasim tarzi 1 asırdan fazla zaman gecmesine ragmen degisen cok birsey olmamis.
“Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var ? Hayat yalan... Ölüm hakikat...” diyerek tamamlamıştır romanı. Olay İstanbul’da bir mahallede geçmektedir. Karakterler gelecek olursak, ana karakterimiz İrfan bilgili, zor beğenen bir kişi, toplumun cahilliğinden şikayetçi, bu konuda ailesini bile beğenmiyor. Kendine göre bir insan bulup evlenemeyeceğinden de umutsuz zamane kızlarının cahilliğinden dertli. Kadın düşmanı olup çıkıyor bu irfan ve zaten Kuyruklu Yıldız’ın dünyaya çarpacağından korkan kadınları daha da korkutmayı başarıyor. Bir de Feriha var tabi bilime meraklı, kuyruklu yıldızı o da merak ediyor. Derken olaylar gelişiyor.