Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sabahattin Ali’nin ‘Canım Aliye, Ruhum Filiz’ kitabını okuduktan sonra Sabahattin Ali’yi tanıdım demiştim. İşte ‘Selimiye Mektupları’ndan sonra da Yılmaz Güney’i tanıdım. Şimdi Selimiye Üçlemesi için sabırsızlanıyorum. . ‘Bu mektuplar, Yılmaz Güney’in sansürden geçmiş ‘görülmüş’ duygularını, düşüncelerini anlatır, halkımızın okumasında da sakınca yoktur aksine yarar vardır.’ “sevgimiz, acımız, özlemimiz, her duygumuz görülmüştür...” . Oğlu 6,5 aylık, karısı 20, kendisi 36 yaşındayken başlayan hapishane hayatında neredeyse iki günde bir yazdığı mektuplardan oluşuyor kitap. Oğlunun, sevdiği yiğit karısı Fatoş’un, ailesinin olduğu fotoğraflarla, hatta kendi el yazısının bulunduğu mektuplarla zenginleştirilmiş bir kitap. Hapis yattığı iki yıl boyunca yazmış olduğu mektupların bir tanesinde bile ümitsizlik yoktu. Hep umut, hep hedefler vardı. Bir mektupta ‘asıl hapishane, insanın kafasında yarattığı hapishanedir..’ diye yazmıştı, işte Yılmaz Güney’in fikirleri hiçbir zaman hapis olmamış, okudum! . Tanımak için okunması doğru bir kitap fakat sadece kendi mektuplarından oluştuğu için sıkılabilirsiniz, ben sıkılmadım! Aksine iyi ki okudum.
Selimiye Mektupları
Selimiye MektuplarıYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 2018200 okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.