Başlarda sıkıcı gelse de sonradan hikaye akıcı ve ayrıntılı bir hal almaya başladı. Kitabın sadece mektuplardan oluşmasına şaşırdım ama sevdim de. Aradaki savaş ile ilgili hikayeler ve Juliet'in Guernsey'e gitmesi olayları daha da güzelleştirdi. Kit ile ilgilenmeleri, Elizabeth, Eben, Amelia...Yavaş yavaş herkesin Juliet’e ve Juliet’in onlara alışması. Hiç birşey abartı değildi. Kitabı okuduktan sonra filmi de izledim kitabın güzelliğini bir daha fark ettim. Filmi senaryo gereği değiştirmişler ona bir şey diyemem ama kitabı seçiyorum. Duyguların aktarılışı çok iyiydi. Filmde aceleye getirmişler her şeyi ve bence kitabı da küçümsemişler. Çok yanılmışlar. Halbuki anlatılacak çok güzel hikayeler vardı. Film değil de mini dizi uygun olurdu aslında. Neyse kitaba dönelim. Ah Isola ah. Gözünün önündekini ipuçlarını nasıl görmezsin? Neyse ki Juliet anladı ve harekete geçti ilk adımı atmasına bayıldım. Bu arada adanın tasvirlerine ve oradaki insanların arkadaşlığı çok naif, ince ve güzeldi. Juliet gibi bende oraya gidip bir Dawsey bulup orada kalmak istiyorum :))Kulübe üye olmak için kitabı okumak yeterli ve bu kitabı okuduğum için şanslıyım. Yazarların notlarından birinde söylediği gibi bu kitabı başka birine önerince ve bu zincir devam ettikçe bu güzel sıcak kulüp insanlarında kalbinde yaşayacak. Bende bundan sonra bu kulübe üyeyim :) Sevgiler...

Edebiyat ve Patates Turtası DerneğiAnnie Barrows · Salon Yayınları · 2018242 okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

•dandelion wine•