Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
·
Puan vermedi
Yaşamak mucizedir. 1912 yılında hızla yayılan bir vebanın insanlık tarihini nasıl alt üst edeceğinin distopyasını anlatıyor. Kısa öz, sarsıcı ve corona virüs zamanlarında gerçekleşemeye yüz tutan tespitler ile real korkular yaratan bir eser. Kızıl veba, medeniyeti dünya üzerinden silip süpüreli altmış yıl olmuştur. Hayatta kalmayı başaran bir avuç insan kalmıştır. İlkel zamanlara geri dönülmüş, yaşam yine “yemek-çoğalmak-hayatta kalmak” üçgenine hapsedilmiştir. İnsanlar kabilelere bölünmüş, vahşi doğa sanattan ve modern hayattan çok uzakta kalmıştır. Yeni nesil insanlık bütün batıl inançlara bağlıdır. Eski dünya düzenini anlatan tek tanık onlara için bir hurafe anlatıcısıdır. ...... Bunlar J. London’ın müthiş zihinin ortada bir veba yokken insan ırkının oluşturduğu medeniyete ne kadar bağlı kalabileceğini anlatmaya çalıştığı eserdir. Peki şimdi 2020’de biz neler yaşıyoruz? London insan psikolojisini nasıl okumuş ve biz nasıl yaşıyoruz? J. London’ın düşünceleri için kitaba uğrayınız. 2020 coronası için buyurun. Kızıl Veba’dan günümüz Coronasına Covid-19 Çin’in Wuhan kentinde çıktığında bize hiç bulaşmayacağını ya da yaza denk geleceğini ve virüsün sıcakta etkin olmayacağını konuştuk. İzleyiciydik, rahattık,... Bir gün modern insanın kuş misali uçtuğu yerden olmazlarımızı ülkemize getireceğini beklemiyorduk. Bir gece 10 Mart 2020 Türkiye’de ilk vaka yurtdışı temaslı bir vatandaşta görüldü. Vatandaş 14 gün izole altına alınıp temas kurduğu kişilerde uyarılıp, test yapılıp hemen 14 gün karantinasına alındı. Uçuşlar iptal. Yüzlerce insan yurtdışında kaldı. Ülkeye giriş çıkışlar yasaklandı. Son dakika haberlerinde ülke ülke ölüm bilançosu yayılmaya başladı. Biz ilk ölümü ve yayılım hızını endişe ile bekliyorduk. Ölümün korku tüneline her şehir teker teker girmeye başladı. Sokağa çıkma yasakları yiyecek içeçek, temizlik ve bazen luppo ve cocacola gibi hayati derecede önemli gıda stokları başladı. Saniyeler içinde ilk insanları geçtik. Kimi kolanya iyi dedi, kimi sirke ile temizlik dedi, bilimsel olarak mesafe ve temizlik uyarıları yapıldı. Halk her şeyi denedi. Korku paniği oluştu. Whatsaap gruplarında şurda hastalık var burda böyle olmuş diye her yerden hiç tanınmayan dıdının dıdısına gelen bilgiler dolaşmaya başladı. Ses kayıtları, yazılar, dualar, rüyasında bir şeyler gördüğünü iddia edenler.... ruh hastalığına doğru yol almaya başlamıştık. Hastalığın mutasyon halinde olabileceklerden tutun da belirtilerine kadar her kafadan bir görüş bir bilgi. Gerçek şu ki soğuk algınlığı, grip, nezle... semptomları ile baş gösterip karaciğerde zatürre dönüşümü ve nefessizlikle entübe. Duyumlar, konuşulanlar, haberler.... Sokağa inen halkın görüşlerini almaya çalışan haber spikerlerinin: Coronadan nasıl korunursunuz? Sorusuna: — Ellerimizi sık sık yıkıyoruz. — Biz müslümanız bize bir şey olmaz. Günde 5 vakit abdest alıyoruz. Tüm ülke temizliğine çok güvendi. — Bize bir şey olmaz kolonya ile önlem aldık. — Biz temiz milletiz, Avrupa tuvalet kullanmayı bile bilmiyor. — ....... Gündem uzmanlığı her kafadan çıkmaya başladı. Herkes uzmandı. Türkiye işi baştan sıkı tuttu. Ve gerçekten farklı fikirlerle de olsa Sağlık Bakanı Fahrettin Koca işi sistemli yürütmeye başladı. Bir anda herkesin gözünün aradığı insan sağlık bakanı oldu. Sağlık çalışanlarına alkışla destekler olundu. Moral aşısını halk arasında güçlendirme hedeflendi. Ve sokaklar, sosyal medya, insanların iç dünyası ile corona günlerinde ülke. Sokağa çıkma yasağı ve kısmi yasaklar geldi. 65 yaş üzeri hasta sonu 11 ve 17 arasında 18 yaş cuma günleri aynı saatlerde ve ilkokul çağı çocuklar çarşamba günleri evden çıka bilecekti. Bir aralıklı izole durumu yaşandı. Sonra herkes evde toplandı. Sonuçta sokağa çıkma yasakları ile yaşanmaya başlanıldı. Sokağa çıkma yasağı herkesi evde hayata adapte olmaya zorladı. İnsanlar hobi arayışına girdi, kitap okudu, her paylaşılan postta film, dizi, belgesel önerileri sıralandı. Herkes var olan durumdan zaman içinde kendini kazanmak istiyordu. Birde çalışmak zorunda olan insanlar vardı. Yasağın geçerli olmadığı ötekiler. Evden çalışamayacak olanlar. Kira, su, elektirik, geçim derdi olanlar. Zaten kıt kanaat geçinen halka bir de corona işsizlik şoku darbe vurdu. Kapitalizm kapılarını kazancı olmayan herkese sert bir şekilde kapattı. Umreden gelen hacılarım izole süreci inanç ve ritüel konusunda düşündürdü. Çünkü kendi özüne dönmüş insanların ülkeye dönüşü ile bambaşka bir hal aldı. Polisin yüzüne tükürenler, ben hastaysam sende hasta ol diyenler, yurtları beğenmeyenler, karantinadan kaçanlar, teşebbüsler,... ast üst tartışması başladı. Kimi insanlar karantinadan alındı başka yerlere götürüldü. Ülkede değişimler değişimler. Ayrıcalıklı olanlar ve ayrıcalıkları.. Sağlık alanında ilk şehit Doktor Cemil Taşçıoğlu oldu. (Allah rahmet eylesin) Ölümler gün geçtikçe arttı. Her gün corona tablosu yeni hastaların artışını gösterdi. Ölümler peş peşe geldi. Şehir yayılımı değil hep genel yayılım ve yasak konuşuldu. Camiler kapatıldı. Ramazan bayramı yasak ile evden misafirsiz kutlandı. İnsanlar uzaktan kutlamaya alıştı. Her şey bir çözümü gerektiriyordu. Görüntülü hasret gidermeler başladı. Ailesinden ayrı ve eve gidemeyen sağlık personelleri ve çocuklarının haberleri yapıldı. Torunlarından ayrı dede ve nenelerin haberleri. Bir toplum sınanması var. İhmal edilen sevgiyle terbiye var. Corona insanı insandan uzaklaştırdı. Ne ölüm ölüme, ne dirin dirime bu sinirle değil bu defa sağlık koruması için söylendi. Maske bir zorunluluk oldu. Günlük yaşam parçası. Bir devlet dağıttı bir halk aldı, sonra ihale tekrar halka kaldı. Maske dağıtımı unutuldu şimdi takma zorunluluğuna uyma çağrısı başladı. Maske yıkayıp asanlarda geldi geçti. Polisler ev ev yaşlılara hizmet götürmeye başladı. İnternet satışı rekor kırdı. Kargolar büyümeye gitti. Bir yeri vuran bir yeri besledi. Yemek servisleri yoktu. Herkes yemek yapmayı öğrene bildiğini gördü. Her yer el yapımı ekmek manzarası oldu. İlkelleştik. Ülkeler arası karantina görüntüleri yayınlandı. Balkonlarda konser ve danslar, sosyal medyada konserler. Herkes bir şeyler yapmaya çalıştı. Düğünler, cenazeler, .... yasaklandı. Tiyatro, sinema, cafe, restorant,... yasaklandı. İnsanlar ilk zamanlarda birbirinden korkar oldu. Ve evet, Türk milletine misafir kabul etmem, ev ziyareti kabul etmeme gibi bir darbe indi. Herkes kendiyle kaldı. Ne hastasına gitti ne cenazeye. Ölüm korkusu bir yana ölmeyi aldırmayanlar. Artan ölüm haberleri, yayılan ve görülmeyen korkulu bir pandemi... Aşı muamması. Teşhisi karmaşık bir hastalık. Çok hızlı bir yayılıma neden olduğu için toplu her faaliyet askıda.... en önemlisi eğitim. Uzaktan verilmesi gereken eğitim. Parçalanan düzenler. Ekran bağımlılığı ile yeni nesil temelleri başladı. Bir de uzaktan da eğitime imkanı olmayanlar. Arka sıradakiler... Kimse memnun değildi. Kimse memnun olamazdı. Şimdi yaz geldi ve geçiyor. Pandemi bizi buldu, sıcağa daha dirençli olduğu aşikarlık kazandı. Vakalar ve ölümler artmaya başladı. Sağlık sektöründe diğer tüm hastalıkların tedavisi askıya alınmak zorunda kaldı. İşsizlik arttı. Evden iş konusu firmaları daralmaya getirdi. Bir kesim ölümle dans ederken bir kısım ölümle burun buruna geldi. Şimdi maske, hijyen ve mesafe kuralı her gün camilerden duyuruluyor. Bir yeni dünya düzeni, yeni sosyal hayat dense de her uyarı konuşması bir distopi havasında. Körlük, Veba, Kızıl Veba, Corona... En çok okunan kitaplar. Bir de kitap olmaya aday bir pandemi. Bunlar bu dönemde en çok okunan kitaplar. Peki ders alanlar kim? Bu kadar rahat insan kim? Her İnstagram, face, Twitter sayfasında var olan okuma durumunu benimseyen kim? Maske takmayan kim? Bir muamma yaşamak. Kızıl Veba bir anda yeryüzünde insanlığı sildi. Bizler 2 ay evlerimize girdik doğa kendine geldi. Veba bizmişiz doğa bas bas bağırdı. Umarım distopi edebiyata özgü kalır. İnsnalık ateşi körüklemez biz yine eski toplu düzene kavuşuruz. Kızıl Veba ile mucize bir hayata, değişen düzene, bir anda eşitlenen ama zorbalara kalan topluma ne oluyor bir göz atın derim. Keyifli okumalar!
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,2bin okunma
·
130 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.