Fowles’un en önemli eserlerinden biri kabul edilen Fransız Teğmenin Kadını bir Viktorya dönemi romanı. Aristokrat Charles’ın nişanlısıyla beraber İngiltere’de küçük bir kasaba olan Lyme’a gitmesi ve burda yolunun toplum dışına itilmiş bir kadın olan Sarah ile kesişmesiyle gelişen olaylar anlatılıyor kitapta. Her ne kadar kurgu bu eksende dönüyor gibi görünse de asla salt bir aşk romanı değil Fransız Teğmenin Kadını. Fowles, en dindar ve en katı toplumsal kuralların olduğu dönemde, bu kuralları ve toplumu mercek altına alıyor. Viktorya dönemi bir yandan en çok kilisenin açıldığı diğer yandan Londra’da en fazla genelevin bulunduğu, pornografik yayınlarda patlama yaşanan bir dönem. Aynı zamanda Endüstri Devrimi’nin bir sonucu olarak eski feodal düzenin yerini yavaş yavaş yeni, ticarete bağlı sosyal sınıflara ve hiyerarşik düzene bırakmasıyla değişen toplum yapısı söz konusu. Fowles işte bu ortamda, dindarlığın ikiyüzlülüğünü, toplum kurallarının insanlar üzerindeki baskısını ve bunun sonuçlarını gözler önüne seriyor ki yazar bunu her Viktoryen’in çift zihinli olması, bir şizofreni haline benzetiyor. Bu sorgulama ve eleştirisi sırasında, zaman içinde aslında toplum düzeninin ve insan tiplerinin nasıl aynı kaldığını, bunların sadece değişen zamanla beraber biçim değiştirdiklerini, evrim teorisiyle de paralellik kurarak aktarmış. İnanılmaz keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Kurguya, karakterlere, yazarın donanımına ve üslubuna hayran kaldım. Fowles’tan okuduğum üçüncü kitap ve her ne kadar Koleksiyoncu’yu da zevkle okumuş olsam da, bana Fowles’u sevdiren kitap oldu. En sevdiklerim arasında yerini aldı. Postmodern eserlerden hoşlanan herkese mutlaka tavsiye ederim.

Fransız Teğmenin KadınıJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20202,388 okunma

·

1 artı 1'leme

·

253 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.