Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

499 syf.
10/10 puan verdi
Tarih'ten Türk'ü Çıkar Ne Kalır?
“Türk Evladı atasını tanıdıkça kendisinde daha büyük işler yapma cesareti bulacaktır.” ATATÜRK İLKE VE İNKILAP TARİHİ Editör Prof.Dr. E.Semih YALÇIN Yazarlar Prof.Dr. Mustafa TURAN Doç.Dr. Mustafa EKİNCİKLİ Doç.Dr. Selçuk DUMAN Yrd.Doç.Dr. Şennur ŞENEL Yrd.Doç.Dr. Emine ERDOĞAN Yrd.Doç.Dr. Nuran KILAĞIZ Dr. İlhan AKSOY Dr. Sedef BULUT Dr. Taner ASLAN Berikan Yayınları 1.Baskı Ankara, 2008 Tarih, insanların zaman ve mekan itibarıyla geçirdikleri sebep sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen ilim dalıdır. Tarihi zengin olan bir millet güçlüdür. Güçlü bir milletin oluşması manevi miraslarına sahip çıkmasıyla mümkündür. Türk milletinin tarihi şimdiye kadar yazıldığı gibi yalnız Osmanlı Tarihi'nden ibaret değildir. Türk’ün tarihi çok daha eskidir ve temasta bulunduğu milletlerin medeniyetleri üzerine tesir etmiştir. Tarihten Türk’ü çıkar geriye ne kalır? “Günümüzde küresel güçlerin Mütarake Dönemi’nde olduğu gibi bölgemizde de güçlü bir Türkiye istemedikleri, bunun için de her yolu deneyecekleri, Türk milletini kendi kimliğinden, tarihinden, kültüründen uzaklaştırmaya çalışacakları unutulmaması gereken bir husustur. Bu itibarla Türk gençliğine her şeyden önce milli bir tarih bilinci verilmelidir. Bu direktif, Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine emanet ettiği cumhuriyete ve istiklale sahip çıkabilen gençliğedir.” Prof.Dr. E.Semih YALÇIN Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet’tir. Bununla birlikte Atatürk’ün eserini yücelten sadece ülkenin kurtarılması ve tam bağımsızlığa sahip, mütacanis bir devlet kuruculuğu da değildir. Onu ölümsüzleştiren olayların belki de en önemlisi, yeniden kurduğu devletin sonsuza kadar bağımsızlığını koruyabilmesi için almış olduğu tedbirlerdir. Bu tedbirler “Türk İnkılabı” ve “Türk Çağdaşlaşma Hareketi” şeklinde ifade edilebilir. Çağdaşlaşma denilince Atatürk’ün Türk toplumunu çağdaş medeniyet düzeyinin de üstüne çıkarmak için yapmış olduğu inkılapların tamamı kastedilmektedir. “Hiçbir zafer gaye değildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük olan bir gayeyi elde etmek için belli başlı vasıtadır, gaye fikirdir. Bir fikrin istihsaline dayanmayan zafer payidar olamaz, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin payidar olması için çağdaş medeniyetin bir ortağı, bir parçası haline gelmek bin bir fedakarlıkla sağlanan bağımsızlığın muhafazası için şarttır.” Atatürk, devlet adamı, başkumandan ve fikir adamı olarak temayüz etmiştir. Dünya tarihinde, devlet adamı ve başkumandan olarak icraat ve mücadelelerini fikriyata istinat ettirenlerin sayıları sınırlıdır. Zira sosyal ilimlere dayanarak analiz yapmak ve senteze varmak demek olan fikriyat, hem bilgi ve kültür, hem de istidar ister. “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." (1931) Mustafa Kemal ATATÜRK Boncuk gözlümün sözüne de ithafen ve bu doğrultuda yazılmış gayet objektif ve tatmin edici kaynaklara ve ek bilgiler payı bulunan buna kitabın sonunda 40-50 sayfa kadar yer verilmiş argümanlar bölümü fazlasıyla yeterlidir ki bu kaynaklarda hem yabancı yazarların gözünden Türkiye ve Osmanlı hakkında düşünce ve yorumlarına hem de Türk yazarların eserlerine ulaşmak mümkündür. Aslında benim bu kitabı ikinci okuyuşumdu yeni baştan okumamın sebebi ise hem tekrar maabında okumak isteyişim kendi adıma( 4-5 yıl olmuştu okuyalı minimum) hem de okumak ve faydalanmak isteyen arkadaşlara yardım ve öneri amacıyla elimden geldiğince ve kelimelerim yettiğince naçizhane bir inceleme yapmaktı. Kitap gayet bilgi verici sıkmayan alternatif fikirler yürütme ve karşılıklı savaş ve barış durumlarıyla kıyaslayarak muhakeme gücünü artırma da faydalı olabilecek, Atatürk’ün düşünce ve mantık yapısını, ordu, siyaset, millet, egemenlik, bağımsızlık hakkında görüş ve sistemlerini, ilke ve inkılaplarını daha iyi ve daha doğru anlamak açısından ve bunların birden aniden olarak değil de taamüden, düzenli, planlı ve programlı her şeyin zamana uygun yavaş yavaş nasıl gerçekleştirdiğine şahit oluyoruz. Devletlerin statükosunu, denge politikalarını, yeri geldiğince dostluk ve kardeşliğin nasıl çıkar ve menfaat çatışmalarının aldığına şahit olmaktayız. Eser toplamda 7 bölümden oluşmakta. 1. Bölüm OSMANLI DEVLETİ’NİN GERİLEMESİ VE DEVLETİ KURTARMA ÇABALARI Kendi içinde alt bölümlere ayrılarak; Osmanlı Devleti’nin Gerileme Süreci, Büyük Devletlerin Politik-Emperyalist Amaçları (İngiltere, Fransa, Avusturya-Macaristan, İtalya, Almanya, Rusya ve ABD) Osmanlı Devleti’ni Kurtarma Çabaları ve Türk İnkılabına Giden Yol (Yenileşme Hareketleri, Osmanlı Islahatları, Fikir Hareketleri..) Kısaca Osmanlı Devleti’nin gerilemesine sebep olan faktörler ele alınırken dünyada meydana gelen diğer gelişmeler de göz önünde bulundurulmuş, bu minvalde Osmanlı Devleti’nin gerileme ve çözülme sürecine sebep olan etkenleri, genel hatlarıyla devlet idaresinin bozulması, sosyal ve ekonomik yapının bozulması ve toplum değerlerinin yozlaşması gibi ana başlıkları altında incelenmiştir. 2.Bölüm OSMANLI DEVLETİ’NİN YIKILMA SÜRECİ Osmanlı Yıkılma Süreci’nde; 93 Harbi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı Çanakkele Savaşı (“Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçecektir.”) Cepheler ve Gizli Antlaşmalar Mondros Mütarekesi ve Paris Barış Konferansı’ndan bilgiler bulunmakta. 3.Bölüm MÜTAREKE DÖNEMİ’NDEN MİLLİ MÜCADELE’YE Bu bölümde; Yapılan Konferans ve gizli antlaşmalar sonucunda siyasi hesaplaşmaların ve işgallarin başlamasından (Yunanistan’ın Megali İdeası(Büyük Bizans’ı yeniden diriltmek, Anadolu’daki Türk hakimiyeti’ne son vermek) üzerine İzmir’i işgal etmesi, akabinde İngiltere’nin Musul ve Batum işgalleri, Fransa’nın Çukurova, Antep, Maraş, Urfa işgalleri, İtalya’nın Antalya, Konya istasyonu ve Burdur işgalleri) amaç, neden ve sonuçlarına, Azınlık faaliyetlerinin de etkisiyle oluşan Milli varlığa düşman cemiyetlere değinilmiştir. 4.Bölüm MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN ANADOLU’YA GEÇİŞİ VE MİLLİ MÜCADELE’NİN BAŞLAMASI Bu bölümde yine boncuk gözlümün “Ya Bağımsız Oluruz Ya Bağımsız Ölürüz” temelinde bağımsızlığın bırakılamayacağını, başka bir deyimle yabancı bir devletin koruyuculuğu (mandası) altına girilemeyeceğini ısrarla vurgulayarak yaptıklarını ve yapacaklarına bir zemin hazırladığı (Samsun’a Çıkması, Amasya Tamimi, Erzurum, Sivas, İzmir, Pozantı gibi birçok kongreler yapılması, Misaki Milli’nin hazırlanışı, ilanı, tarihteki önemi, amacı, hedefleri) zaman dilimine dair dolu dizgin bilgi yer almaktadır. Sivas Kongresi’nde de söylediği üzere: “Biz azınlıkta kalsak da mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: “Ya İstiklal Ya Ölüm!" Yani “Hür ve bağımsız yaşamak isteyen Türk Milleti artık liderini bulmuştur.” 5.Bölüm İLK BMM’NİN AÇILMASI VE YENİ TÜRK DEVLETİ’NİN KURULUŞU İlk Büyük Millet Meclisinin açılması, yapısı, özellikleri, yaptığı çalışmaları, kuvayı milliye, yapılan askeri mücadeleler ve cepheler, Birinci İnönü Muharebesi, İkinci İnönü Muharebesi ("Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz!"), Eskişehir-Kütahya Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ("Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça tek olunamaz.”), Başkomutanlık Meydan Muharebesi ("Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri!") yine milli mücadele döneminde çıkan iç isyanlar, siyasi mücadele ve gelişmeler ve Lozan Antlaşmasına kadar oluşan tarihi süreci içermektedir. 6.Bölüm CUMHURİYET DÖNEMİ Bu bölümde ise Cumhuriyet’in kuruluş aşamaları, çok partili hayata geçiş denemeleri, iç politika ile gelişmeleri, 1923-1932 dönemi Türk dış politikası ve bunun tezahürü olan gelişmeler ele alınarak daha çokta Lozan’dan arta kalan meselelerin (Musul,Türkiye-Suriye sınır meselesi,Osmanlı borçları, Bozkurt-Lotus davası gibi..) çözüm yolu ile Lozan Şartlarının uygulanması Türk milli siyaseti (“Yurtta Barış, Dünya da Barış!) çerçevesinde incelenmiştir. Vee son bölümümüz olan 7.Bölüm İNKILAPLAR VE ATATÜRK İLKELERİ “Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir.” Diyen Milli Mücadele Hareketi’nin önderi Mustafa Kemal Paşa “millet egemenliği”ni her şeyin üzerinde tutmuş ve kurduğu yeni toplum ve devlet yapısı içinde özgürlüğe üstün bir yer vermiştir. Devletin bağımsızlığından, kişinin haklarına kadar her alanda özgürlük kavramının yüceliği Türk inkılabının en belirgin özelliklerinden birisidir. Mustafa Kemal Paşa, Türk milletinin kendisine yeniden güvenini sağlamak için titiz bir siyaset takip etmiştir. Bir yandan Batı’nın olumsuz ve yıkmaya yönelik faaliyetleri durdurulmaya çalışılmış bir yandan da cehaletin izale edilmesi yönünde çağdaş bilim ve medeniyet seviyesine ulaşmak için hukuk, eğitim, kültür, sosyal, ekonomi alanlarında yenilikler yapmıştır. Tarihi gelişmelerin meydana getirdiği Türk İnkılabı, bir fikir ve idealin başarıya ulaşmış halidir. Türk İnkılabı’ndaki fikriyatın yönü Atatürkçülük şekilnde ifade edilir. Türk İnkılabı’nın fikri gücü ve dayandığı eseslara ise “Atatürk İlkeleri” denir. 1-Cumhuriyetçilik ("Türk milletinin tabiat ve şiarına en mutabık olan idare Cumhuriyet idaresidir." M.Kemal Atatürk) 2-Milliyetçilik (“Bize milliyetçi derler, fakat biz öyle milliyetçileriz ki bizimle iş birliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerinin gerçeklerini tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde bencil ve mağrurane bir milliyetçilik değildir. Ve yine Atatürk’e göre milliyetçilik bir ırkçılık değil, vicdan ve duygu işidir.“) 3-Halkçılık ("Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı yaşam gereği saymış bir kavmin kahraman evlatlarıdır. Bu millet bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır." M.Kemal Atatürk) 4-Devletçilik 5-Laiklik 6-İnkılapçılık Altı Atatürk İlkesi’nin yanı sarı bu ilkeleri tamamlayıcı nitelikteki “Milli hakimiyet (Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.)”, “Milli bağımsızlık (İstiklal-i tam, bizim bugün tercih ettiğimiz vazifenin ruh-ı aslisidir. Bu vazife, bütün millete ve tarihe karşı tercih edilmiştir.)” ve “Milli birlik (Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları hangi ırktan, hangi dinden, hangi mezhepten gelirse gelsin birlik ve bütünlük içinde hepsi Türk’tür. Bu anlayış ise Türk milliyetçiliğinin temelini oluşturur.) ilkeleri Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde varolan unsurlardandır. Netice de tarih tekerrürden ibaret mühim olanı ise bu tekrardan ders alarak yolumuza devam etmektir. Tarih hakkında genel olarak birçok konuda fikir sahibi olup öğrenmek için antibiyotik kitap ihtiyacı olanlara tavsiye ederim. Oldukça derin, optimum bilgilere sahip, gayet faydalı ve öğretici bir eserdi ki defalarca okunulası da bir kitap. Kitaplarla daim kalınız.
Türk İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleri
Türk İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleriE. Semih Yalçın · Berikan Yayınları · 20107 okunma
·1 alıntı·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.