Hasan Ali Toptaş'la ve onun güzel Türkçe'siyle bu kitapta tanıştım..
Her cümlesinde bol bol benzetmelerle örülü sanki siz oradaymışsınız gibi tasvirler, her sayfada bir bilinmezliğe açılan başka bir bilinmezlik..
Kim neydi, ne nerdeydi, bir ara unutur gibi oldum. Kurgu olarak harika bir eser olduğu herkesçe aşikar..
Hikayede zaman ve mekan mefhumu yok. Ya da var da biz görmüyoruz, bilmiyoruz. En azından benim algılarım zaman ve mekan için kitabın son sayfasına kadar kapalıydı..
Bir dahaki eserlerini okumak adına güzel bir başlangıçtı, kalemine ve Türkçe'sine sağlık..
"Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer"
-Stefan Weidner
(arka kapak)
