Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

FAŞİZMİN BARIŞ’A KARŞI SALDIRISINA VERİLECEK TEK CEVAP DİRENİŞTİR “Sizden korkan sizin gibi olsun!”. Asla sizden olmayacağız. Korkmaktan korkmayın. Korku, çok değerli bir duygudur. Korku, insanın pek çok direnişi, mücadeleyi, savaşı yapmasına sebep olmuştur. Korku, insanın yaratıcılığı besleyen en temel duygulardandır. Korku, pek çok icadın, mucidin, keşfin, eserin, ürünün en temel sebeplerindendir. * faşistlerin, hakaretler yağdırarak hedef gösterdiği devrimci sosyalist komünistlere yönelik saldırılara karşı sadece “şiddetle kınıyorum” demek, bürokratik, diplomatik bir dilden öte geçemez. Bu türden uzaktan gazel okumalar yarın kendisine yönelecek olan faşizme karşı gözlerini yummaktır. Hele hele yurtdışında olanların sadece “şiddetle kınıyorum” demesinin çokta hayatta karşılığı yok. Bulundukları her yerde bu türden saldırılara karşı en şiddetli, en yüksek sesle protestolar yapılmalıdır. * Devrimci sosyalist komünistlere saldıran faşist güruhu ve arkasındaki çetenin aklını, mantığını tanıyor olmak yetmez, akıl ve mantığa karşı derhal faşizme karşı mücadeleye geçilmediği takdir de yapılmayan her hamle faşizmi daha da güçlendirmektedir. faşistlerin, tecavüzcüleri, katliamcıları, talancıları, hayat ve sanat düşmanlığını destekleyen faşist diktatörlüğün, devrimci sosyalist komünistlere yönelik saldırıların hesabını sormasını beklemek ne bir trajedi ne de komedi değildir, ideolojisiz, politikasız, ilkesizlikten başka bir şey değildir. * faşist diktatörlükler de hiçbir bakan sadece bakan değildir, aynı zamanda bir tetikçi ve azmettiricidir. Bunu unuttuğunuz anda bir bakanın devrimci sosyalist komünistleri sadece hedef göstermediğini, onları her fırsatta inkar ve imha eden devlet aygıtının çarkı olduğunu unutmayın! * faşizm her yer de ve zaman da tecavüzcüleri yakalamaz, onlarla uğraşmaz, ucuz kabadayılıkla devlet yönetir. * faşizm, her nerede olursa olsun insan olan her kime saldırırsa saldırsın o saldırıyı her devrimci sosyalist komünist şahsına yapılmış bir saldırı olarak kabul eder. Faşizmde insanlara saldıranlar ve onlara emir verenler faşist diktatörün ta kendisidir. Mafyavari, katliamcı, kanemici çetelerin yönettiği sistemin ta kendisidir faşizm. * Barış Atay’ı öldürmek amaçlı dövdüler susuyorsanız bu suskunluğun sonu faşist diktatörlüğe boyun eğmektir. * faşist diktatörlüğe ve onun hizmetçilerine karşı mücadele etmedikçe, faşizme biat ve itaat edenler ve etmeyenler hepsinin esirliğine hizmet etmiş olursun. Hitler, Kızıl Ordu’nun kapısına dayandığını duyunca intihar etmişti ve bunu duyan tüm o hizmetçileri, generalleri, tarafları zamanla “biz bu korkağa mı inandık, bu korkağın peşinden mi gittik” demişlerdi. Biz zamanlar sıkı sıkıya nazi partisinin en azılı savunucuları olan Kızıl Ordu’nun faşizmi yerle bir etmesinden sonra birden bire masum roller takındılar ve mahkemelerde pek çoğu salya sümük ağlayarak “ben ettim siz etmeyin” havasındalardı. Yıllar geçti ve abd’nin elinde kalan batı Almanya yine yeniden Kızıl Ordu’nun elinden kurtulan ne kadar nazi varsa aşağıdan yukarıya yeniden derlendi toparlan ve hem Alman ekonomisinde, hem de siyasetinde söz sahibi oldular. Yetti mi, hayır, dünya ekonomisi ve politikasında da söz sahibi olanların arasında yer almaya devam ettiler. Sanıldığının aksine 2. Dünya savaşı sonrası nazizim bitmedi, Hitler ve birkaç arkadaşı intihar ettiyse de bazıları mahkemelerde yargılanıp, cezalandırıldıysa da tüm o Hitler döneminde nazileri destekleyen hem Almanya’daki hem de Almanya dışındaki ekonomik politik güçler daha güçlü bir şekilde güçlenip, örgütlenip, burjuva demokrasi (burjuva diktatörlüğü) kisvesi altında yola daha güçlü devam devam etmektedirler. Tüm dünya genelinde başta Avrupa birliği ülkeleri olmak üzere, ortadoğu ve yakın Asya, abd ve güney Amerika da pek çok ülke de naziler, faşistler, ırkçılar desteklenmekte, beslenmekte, güçlenmekte ve iktidarlar sahibi olmaktadır. Çok ülke de ya darbe ile ya işgalle ya da burjuva demokrasisi (burjuva diktatörlüğü)’nün sözde demokrasileriyle egemen durumdalar. Faşizm, 2. Dünya savaşı sonrası kendini burjuva demokrasisi (burjuva diktatörlüğü) öylesine kamufle etmiş durumdaki girdiği hiçbir bedende kendi varlığını çok iyi muhafaza etmektedir. Faşizmi, kapitalizmden ve emperyalizmden ayrı düşünenler ve/veya düşünmeye çalışanlar sadece hayatlarının hatasını değil, insanlığa karşı en büyük suçu işlemekteler. Faşizm, ırkçılık, nazizim, milliyetçilik, dincilikle dünyanın her yerinde varlığını iktidara taşımakta ve halen pek çok çevre faşizmle mücadeleyi ısrarla ve inatla burjuva demokratik (burjuva diktatörlüğü) yollarla çözebileceğini iddia etmekte ya da topluma bunu manipüle etmektedir ki bu toplumu her gün daha fazla faşizmin kucağına itmektedir. Kızıllaşarak, partileşerek ve ordulaşarak faşizme karşı topyekün mücadele insanlığın ve doğanın kurtuluşunun tek yoludur. * faşistler, düşünce özgürlüğü diye bir özgürlüğü bilmez, anlamaz. * Coronavirüs salgınından daha büyük tehlike faşizmdir. * Tecavüzcüleri korumanın adına burjuva demokrasisi (burjuva diktatörlüğü) denir. * İşçi, köylü ve emekçilerden yana saf tutmak, ezilen, sömürülen, işten çıkarılan, hakkı yenenlerin sesi olmak insanım diyen herkesin insanlık onuruna sahip çıkmasının en temel görev ve sorumluluğudur. * faşist diktatörlükte hak, hukuk, adalet olmaz, tüm bunların beklentisi içinde olmak akıl ve mantığın bittiği, çaresizlik ve tükenmişlik sendromunun üst sınırına ulaşmak demektir. * Faşizmin Barış’a saldırısına karşı tek yol direniştir. * YOLDAŞIM BARIŞ YALNIZ DEĞİLSİN, SELAM OLSUN DİRENİŞİNE, SELAM OLSUN SOSYALİZMDE ISRARINA VE İNADINA, SELAM OLSUN FAŞİZME KARŞI MÜCADELENE. H.H.B. 31.08.2020
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.