مَا تَقُولُ ف۪ى حَقِّ اْلاَوْرُوبَا وَ الْعُثْمَانِيَّةِ
Yani: "Avrupa ve Osmanlı Devleti hakkında ne diyorsunuz?
Fikriniz nedir?" Şeyh Bahit Efendi hazretlerinin bu sualden maksadı; Bedîüzzaman Said Nursî'nin, şek olmayan bir bahr-i umman gibi ilmini ve ateşpare-i zekâsını tecrübe etmek değildi.
Zaman-ı istikbale ait şiddet-i ihatasını ve idare-i âlemdeki siyasetini anlamak fikrinde idi.
Buna karşı, Bedîüzzaman'ın verdiği cevab şu oldu:
اِنَّ اْلاَوْرُوبَا حَامِلَةٌ بِاْلاِسْلاَمِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَومًا مَا
وَاِنَّ الْعُثْمَانِيَّةَ حَامِلَةٌ بِاْلاَوْرُوبَائِيَّةِ فَسَتَلِدُ اَيْضًا يَوْمًا مَا
Yani: Avrupa bir İslâm Devletine, Osmanlı Devleti de bir Avrupa Devletine hâmiledir.
Bir gün gelip doğuracaklardır.