Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsan bazen sadece hayret ediyor. Bugün bu olsa ülke gündemine oturur
Hükümetin emrinde olmayan gazetecilere verilen asıl cezanın, onları gazetecilik mes­ leğinden uzaklaştırmak olduğu zamanla anlaşılır. Yıllarca bu mesleklerine dönemezler. Dönmeye karar verdikleri zaman ise "uysallaşmış" durumdadırlar. Bu konuda Ahmet Emin'e gazeteciliğe dönüş izninin veriliş biçimi son derece dikkat çekicidir. Ahmet Emin anlatıyor: "1936 Ocak ayının ilk günlerindeydi. 1925 Ağustos'unda gazetecilik mesleğinden ayrılmasından beri on buçuk çile dolu yıl geçmişti. Bir akşam Ankara'da eşim Rezzan [ve bazı iş arkadaşlanyla beraber] Karpiç Lokantasına gitmiştik. .. Birdenbire orta­ lık karıştı. "Atatürk dostlanyla beraber geliyor" sözü ağızdan ağıza dolaştı. Bize ya­ kın bir masayı kendisi için hazırladılar. ilk düşüncem savuşmak olmuştu. Eski mu­ halefet gazeteciliği yıllanndan ve İstiklal Mahkemesi macerasından sonra Atatürk'ten ve etrafındakilerden ne muamele göreceğimi kestiremiyordum ... On bir yıldan beri Atatürk'ün muhitinde bulunmamıştım. Fakat Atatürk ve o yanındakiler artık içeri gir­mişlerdi, kaçmak pek çirkin bir şey olacaktı. Çaresiz kadere boyun eğdik ve kaldık. Aradan pek az bir zaman geçmişti ki Atatürk'ün masasında bulunanlardan Kılıç Ali Bey bizim masaya yaklaştı ve eşimi dansa davet etti ... Atatürk'ün dansta bulunduğu bir sırada masasına yaklaştım ve Kılıç Ali Bey'e dedim ki: "Uzun yıllardan beri Büyük Lider'e saygı ve sevgimi belli etmek fırsatından mahrum kaldım. Bunu yapmama izin verirler mi?" Atatürk masaya dönünce ikisi arasında kısa bir konuşma oldu. Sonra Atatürk'ün sağ ve soluna iki iskemle konuldu. Yaver, eşimle beni masada yer almaya çağırdı. Atatürk'ün geldiği duyulunca, lokanta dolmuştu. Bahsettiğim manzaraya lo­ kantada bulunan Türk ve yabancı yüzlerce kişi şahit olmuştur ... Atatürk her şeyden önce ne içeceğimizi sordu. Diğer bir masada votka içtiğimiz için buna devam etmek istediğimizi söyledik. Bunun üzeıine "Unutmayın" dedi, "Votka su karıştırılmadan içilir." Atatürk sonra bana döndü: "Asıl mesleğinizden uzak düştünüz. Bu halinizden memnun musunuz?" Ben daha ağzımı açmadan eşim Rezzan cevap verdi: "Ben mem­nun değilim. Bir gazeteciyle evlendim, bir müddet sonra iş adamı oldu. Ben buna hiç razı değilim." Bu sözler Atatürk'ün çok hoşuna gitti, güldü. Tekrar bana sordu: "Yeni­ den gazeteciliğe dönmek istiyor musunuz?" "Elbette" dedim, "çok sevdiğimiz mesle­ ğimin dışında geçen yıllar bana ağır kürek mahkümluğu cezası gibi geliyor". [Atatürk ile Ahmet Emin arasındaki konuşma devam eder. Bu konuşmada Ahmet Emin iste­nildiği gibi bir gazeteci olacağı sözünü verir] "Şimdi bana söylediklerinizi halka ilan etmeye hazır mısınız 7" [dedi] . "Hazırım", "O halde size dikte edeceğim bir açıklama şeklinin notunu alınız." Kağıt ve kalem buldum ... Atatürk'ün dikte ettiği ve benim yeni harflerle zaptettiğim açıklama şuydu: "On yıldır mesleğimden uzak düştüm. Bu zaman bir milletin hayatı için kısa bir devirdir, fakat fertlerin hayatında çok yer tu­ tar. On yıl önce "Tabiat kuvvetlerinin" gidişine ayak uydurmakta zorluklar geçirdim. Bu benim kabahatim değildi, 'Tabiat kuvvetlerinin" de kabahati değildi. Kusuru orta­lığa hakim olan hal ve şartlarda aramak icap eder. Tecrübe safhalarında on yıl müd­det ders gördükten sonra, bir Türk şairinin "Bu memleketi haraplıktan kurtaracak bir adam yok mu?" diye sorduğu suale: "Evet var'" diye cevap veren adamla yeniden iş­ birliğine girişmeye kendimi istidatlı ve hazır görüyorum." Atatürk dedi ki: "Yazdık­ larınızı yüksek sesle okuyunuz, herkes duysun!" Okumaya çalıştım. Beceremedim ... "Siz çok heyecan içindesiniz. Okuyamayacaksınız. Bırakın da eşiniz okusun" [dedi]. Eşim Rezzan bir iskemleye çıktı. Açıklamayı yüksek sesle okudu. Lokantada bulu­nanların hepsi bunu hararetle alkışladılar" (Yalman, Gördüklerim ve Geçirdiklerim, C.II, s. 1053-1057)
··
27 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
Yazı bütün detaylarıyla şu sitede paylaşılmış: mustafakemalim.com/ahmet-emin-yalm... Ancak durumun vahimliği değişmiyor. Atatürk döneminde basın özgürlüğü sadece Atatürk'ün faaliyetlerini onaylarsan vardır. Yoksa birçok gazete ve dergi gibi kapanır ve tarihe karışırsın bu yetmez hapse bile girersin. Cehape basın özgürlüğünü savunacak son partidir.
Serhat okurunun profil resmi
Ahmet Emin Yalman aynı zamanda süikaste uğradığında Necip Fazıl'ın tutuklanmasına sebep olan kişidir. Ona kurşunlar sıkan adamı ziyaret edip kitap hediyelerinde bulunmasıyla bilinir.
Mihriban okurunun profil resmi
Midem bulanıyor siyasetten. Tapılacak kadar sevilen şahsiyetler bunlar mıydı?
Serhat okurunun profil resmi
Yalan diyeceklerdir muhtemelen. Zaten Mustafa Kemal'in aleyhine konuşan herkes yalan söylüyor :D
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Mutlu insanlar fotoğrafhanesi... okurunun profil resmi
TAMAM OLDU ŞİMDİ OLAYLA İLGİLİ EN AZ 10 KİTAP OKUDUM DA :)
Serhat okurunun profil resmi
Olayın başka bir yönü var mıydı ekleme yaparsanız güzel olur eksikse :)
Mutlu insanlar fotoğrafhanesi... okurunun profil resmi
ÜZMEZ İ SEVMEM İTİBAR ETMEM GÜVENİLİR DE GELMEZ ÖTESİ MÜHİM AMA YAZMAYA GEREK YOK..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.