Günümüzde iletişim; su gibi, barınma gibi en temel ihtiyaçlardan biri haline geldi. Yüz yüze iletişim, yazıyla iletişim yanında; içinde bulunduğumuz çağdan dolayı teknolojik iletişim de ortaya çıktı. Yani teknolojinin mesafeleri kısaltmasıyla beraber bir tıkla sevdiklerimizi görür ve onlarla konuşur olduk. Yüz yüze iletişim kadar olmasa bile, iletişimin her türlüsünü hayati olarak niteliyorum. İnsanlar olarak iletişime bağımlıyız. Bu iletişim de genellikle konuşma yoluyla gerçekleşiyor. Psikoloji ve felsefeyle bir hayli uğraşan yazarımız Osman Çakmakçı, kitabında işte tam da bu konuşma olgusuna felsefi bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Çakmakçı, kitabında "Konuşmak neden imkansızdır?" sorusunu açarak yanıtlar veriyor. Kısa olmasına rağmen, içerik bakımından oldukça kallavi bir kitap Çakmakçı, kitabında konuşmanın iki kişilik bir eylem olduğunu belirtiyor. İki kişinin karşılıklı bir konuşmayı sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmesi için birbirlerini anlamaları gerektiğinin altını çiziyor. İşte imkansızlık burada doğuyor. Çakmakçı, konuşmada kullanılan her sözcüğün kişisel anlamlar ve kişisel deneyimlerle yüklü olduğunu ifade ederken; karşımızdaki kişinin bu kelimelerden aynı anlamı çıkaramayacağını ve birbiriyle anlaşmanın imkansız olduğunu vurguluyor. Konuşabilmek için anlamak şart bu bu anlamak eylemi Çakmakçı'ya göre sözcüklerle değil "duyarlık" yoluyla olmalıdır. Burada duyarlık "duyularımız yardımıyla algılayabilme" anlamına gelir. İnsan sağlıklı bir konuşma yapabilmek için kabuklarını soymalı ve ego şişkinliklerinden kurtulmalıdır. Sözcüklerin kullanım alanlarının özgürleştirilmesi de bir başka önemli detay... Özetle, her sayfa, bir sonrakinde önemli meseleler doğuruyor. Okunması faydalı olacaktır

Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir DiyalogOsman Çakmakçı · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,123 okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.