İlk kez 2011 yılının Mart ayında okuduğum bu muhteşem eser kitaplığıma geleli 9 sene olmuş. Her yıl mutlaka söyle bir üzerinden geçerim. Daha önce görmediklerimi fark eder, bazı notlarımla dalga geçer, bazılarını beğenirim. Kitap yıllandıkça düşüncelerim ve yorumlarım da evrilir. İşte böyledir kitap dostluğu, sadece sen isteyince bir tek sana hatırlatır, yalnız senin başına kakar.
Livaneli bu eseriyle okurlarını adeta büyülüyor, kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz.
Maximilian Wagner isimli bir profesör ve bir üniversitenin halkla ilişkiler bölümünde çalışan Maya Duran isimli genç kadının yollarının kesişmesi ile başlayarak, bir yandan altmış sene önce yaşanan bir aşk hikayesine tanıklık ediyorsunuz hem de Nazilerin yaptığı zulümleri ve Yahudilerin yaşadıkları acılara ağlıyorsunuz...
Bu kitabı hala okumayan varsa, çok acele etmeli bence..