"Dalgalı denize atar atmaz onları.
Gittiler engine doğru uzun zaman,
Ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan.
Bir kız türeyiverdi, bu ak köpükten,
Önce kutsal Kythera’ya uğradı bu kız.
Oradan da denizle çevrili Kıbrıs’a gitti,
Orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
Narin ayaklarının bastığı yerden.
Aphrodite dediler ona tanrılar ve İnsanlar,
Bir köpükten doğmuş olduğu için. " (Hesiodos)
"Aşkdeniz" derken aslında Kıbrıs'ın asıl anılası halini düşlüyor Mehmet Yaşın; Venüs'ü, ama hayat köpüklerin hemen sönmesine yol alacak kadar kirli. Benim için kitabın ifade ettiklerine değinmek istiyorum;
Öncelikle Pathos; bu isim zaten içeriği merak etmeme neden oldu ki Pathos şiirde aradığım özelliklerin başında, ama önce Mitos, ki mitos olmadan Pathos olmaz... Yaşın'ın mitos'u vatansızlığı, hiç bir yere ait olamayışı, kaybettiği sevdikleri, ellerinden alınan kitapları, belki bir süreliğine vatan edindiği aşkları... Bu saydıklarımdan bir tutku doğmaması imkansız olurdu ve Mehmet Yaşın da bu karatutkusuna, Pathos ismini veriyor. Soru işareti dolu bir şiir Pathos. Pathos, belki kendisi, belki vatanı ya da kadını-erkeği?.. Tek okuma yetmez diye düşünüyorum... Bu kitabının olgunluk eseri olduğunu söylemiştin, ben de buradan başladım ki kitaptaki şiirlerin büyük kısmı güçlü şiirler. Biçimde ölçüsüzlükle birlikte antisimetrik yazımdan, büyük harf kullanımına, cümle içerisinde zıt yaklaşımlarla düz cümleyi devirmeye varan oyunları mevcut, işte bunlar hep önce göz sonra kalp ritmimizi değiştiriyor. Ve dili son derece sadeyken anlam güçlü, ki yine Orhan Veli'nin şiir anlayışına yakın bulduğum bir şair oldu; yani en kaliteli malzeme de olsa şair-mimar güzel çizmeyince olmuyor...
Tadına ilk bakışımda Mehmet Yaşın'ın bir ideolojisi olduğunu, güçlü bir şair olduğunu söylemek isterim Adem. Şiir büyük bir arayış, Kıbrıs halkının, iki tarafının sesi olan bir şairi kimse okumamışken aklımıza düşürüp ne iyi ettin.. Geçmişte kaç mübadele yaşandı kaç ev sahipsiz kaldı, kaç çocuk bahçesine çıkamadı az çok okurken yakın tarih olaylarına bakmaya fırsatımız olamamış.. Ama yakaladık, ne kadar şiir yakalasak kâr bizler için.. Bir yazarın daha gönlünü alabildik sayende ne mutlu senin gibi okurlarla karşılaşabilenlere, iyi ki varsın!.. 🌸
Çok teşekkür ederim bu güzel yorumun ve katkın için. Bu kitabı okumanı istedim çünkü benden daha güzel yorumlayacak olduğunu düşündüm. Kaleminden çok etkilendim lakin şiiri harmanlarken kullandığı imgelere, felsefi göndermelere, Antik Yunan esintilerine ilk okuyuşta tam hakim olamadım aykırılığına siyasi ve sürgün hayatına daha fazla odaklandım. Dediğin gibi tekrar okunması gereken bir kitap ve hiç okunmamış oluşunu yazdığı dönemin şiir standartlarını aşmış oluşuna veriyorum ben. Bu tarz şairler o dönemde parlamadığında hızlı akan çağa kurban gidiyorlar ne yazık ki. Keşfetmeye devam edeceğiz edebiyat dünyası çok geniş ve yerli, bizden, bizim dilimizden çıkan şairlerk keşfetmek için uğraş vermeye devam edeceğiz. Tekrar teşekkür ederim çok güzel bir ekleme yaptın aynen beklediğim gibi. 🌺 :)
Sen okurken de belirttiğim gibi bayılıyorum büyük harf vurgu yapan yazarlara.😅 Nezihe Meriç’te yapıyor bunu geç keşfettim ama seviyorum, Sevim Burak desen o bu işin ustası. Okunacak bir yazar daha çıkardın Adem eline sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.