Zindan Adası ‘nı okumaya başladığımda zihnimde filmin kareleri dönmeye başladı. Film -kitap ikileminde ( kimi zaman film daha iyi oluyor kimi zaman da kitap) gelgitler nedeniyle başta kitaba adapte olamasamda , daha sonra akıcı anlatımı, zeki kurgusu , soru işaretleri ve bırakılan ipucu niteliğindeki ekmek kırıntıları takip ederek Zindan Adası’nı sonuna kadar heyecanla okudum.
Açık uçlu son bize , hayatın salt bir doğrusu olmadığını , adalet ve suç arasındaki ince çizgisinin her an geçilebileceğini gösteriyor.
Filmin gerek müzik gerekse çekim özelleği ile gerilimi daha yüksek hissettirdiğini ama kitapta bunu yakaladığımı söyleyemem.
Zindan Adası hala gizemini korurken bir ziyareti hak ediyor .
Bu kez kitap mı film mi derseniz Leonardo DiCaprio etkisiyle film derim:)