Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dış güçlerin demokrasiye geçiş için baskısı sonrası fikir değiştirenler
Yaşanan şartların zorlamasıyla, o sıralar hükümet çevrelerince demok­rasinin faziletlerinden bahsetmek ve esasında Türkiye'nin her zaman de­mokrasiye yönelik olduğunu açıklamak yaygın bir eğilim haline gelmeye başlar. Daha önceleri totaliter bir rejimin önde gelen sözcülerinden olan Sadi Irmak, yeni dönemde artık şöyle diyecektir: "Türk milletinin şefi, mil­leti şahsi istekleri peşinde sürükleyen bir diktatör değildir. .. Fert haklarını ta­nımak, şerefli, insancıl milliyetçilik esasına sarılmış olmak, daha savaş başla­madan bizi demokrasiler safına katmış bulunuyordu. Totaliterliğin en parlak günlerinde bile safımızdan ayrılmadık ... İçerde haklara ve hürriyetlere ria­yetli, dışarıdw dünya barışında siyasi sözleşmelere saygılı millet olarak ayak­tayız. Onun içindir ki dostluğu aranan bir varlığız. Demokrasi diyarındaki mevkiimiz ancak kuvvetli ve şerefli kelimeleriyle vasıjlandınlabilir"86. Baş­bakan Rüştü Saraçoğlu'nun açıklamaları ise, Türkiye'nin yakın geçmişini ve bu yakın geçmişte İtalya ve Almanya örneklerini model alma yarış­larını unutmuş birisinin ifadeleri olarak anlam kazanır: "İnsanlık tarihi­nin son yıllarında birtakım insanlar türedi. Bunlar bayraklarını üstün ırk ve hayat sahası gibi saçmalarla süslediler. .. Türkiye Cumhuriyeti ilk tehlike dakikalarından itibaren sözünü, silahını ve kalbini demokrat milletlerin ya­nına koydu ... Bugün bir adım daha atarak, insanlığı, medeniyeti, hürriyeti, istiklali, demokrasiyi kurtarmak ve harb mücrimlerini cezalandırmak iste­yenlerin arasına katılmak istiyoruz"87. Falih Rıfkı Atay da daha önceki bü­tün yazdıklarını, bu yazılarında savunduğu fikirlerini ve iktidar çevrelerini otoriter yönetimlerinde teşviklerini unutmuş veya reddeder bir konumda yazar: "Sadece inkılabı ve milli varlığı savunma kaygılarından doğan geçici engeller kalkacaktır. Bu memlekette de partiler kurulacaktır ve basın yalnız bağımsız mahkemeler tarafından tatbik olunan kanuna karşı sorumlu ola­caktır. Türk demokrasisinin bu tabii tekamülünü ve onda garplı bir demok­rasinin bütün gereklerini yerine getirecek şartlarjn olgunlaşmış olmasını en başta biz, Cumhuriyet Halk Partisi'nden olanlar sevinçle karşılarız"88• 86 Irmak, "Avrupa Savaşının Bitmesi ve Memleketimiz", s.3 87 Ayın Tarihi, Şubat 1945, S. 135, s.39,40 88 Atay, Falih Rıfkı, "Türkiye'de Demokrasinin Tekamülü", Ulus, 22 Ağustos 1945
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.