Gönderi

Aşık olmak, sevginin doruk noktası olarak kabul edilmekle birlikte, gerçekte, sevginin başlangıcıdır ve sevgiye ulaşabilmek için bir fırsattan başka bir şey değildir. Aşkın iki insanı karşılıklı olarak birbirine çeken esrarlı bir nitelik, çaba harcamadan gerçekleşen bir olay olduğuna inanılmaktadır. Gerçekten de, insanın yalnızlığı ve cinsel istekleri onun aşık olmasını kolaylaştırmaktadır ve bunda da esrarlı bir taraf yoktur; şu var ki, böyle bir sevgi ne kadar çabuk kazanılırsa, o kadar çabuk yitirilmektedir. İnsanın birisi tarafından sevilmesi rastgele bir olay değildir; sevgiyi yaratan şey, insanın kendisinin sevme gücüdür -tıpkı ilgilenmenin insanı ilginç hale getirmesi gibi. İnsanlar kendilerinin çekici olup olmadıkları sorunu ile ilgilenirler; çekiciliğin özünü oluşturan şeyin kendi sevme yetenekleri olduğunu unuturlar. Bir insanı sevmek demek ona ilgi göstermek, ona bakmak ve onun hayatından sorumlu olduğumuzu hissetmek demektir: Yalnızca fizik varlığından değil, bütün insanî güçlerinin açılıp gelişmesinden sorumlu olmak demektir. Yaratıcı bir şekilde sevmek pasiflikle, sevilen kişinin hayatına seyirci kalmakla bağdaşamaz; onun gelişmesi için çaba harcamayı, ilgiyi, bakımı ve sorumluluğu gerektirir.
Sayfa 123Kitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.