İçinde buhranlar yaşayan bir adam aslında.. bizlere "ben sizin sesinizim, sizin söyleyemediklerinizim" diye haykırıyor. Karşısında bir düşman yok belki ama büyük bir acısı var. Belki de karşısında ona düşman olacak birinin dahi olmamasının ıstırabıdır bu. Kimseye saygısı yok, en çokta kendisine.. aslında çok kültürlü, çok zeki, çok çok çok.. ama bu dünya'ya ait değil gibi hissediyor. O yüzden ne olduğunun da bir önemi kalmıyor.
Çoğu zaman normal bir insan olmak istiyor belki de, "normal" neyse tabi.
Ben kendi adıma hep ortak bir parça hissettim bu adama karşı, ayrıca kitabı okumaya başlamadan Engin Günaydın'ın başrolünü oynadığı "YERALTI" filmini izlerseniz kitaptaki olayları kafanızda daha iyi canlandırabilirsiniz. İyi okumalar,iyi seyirler..
