Sahi söylesene Hasan’ım Ali “kaaar nedeeenn yaaağaarr” ? Arındırmak için mi tüm günahlarımızı, ya da eşitliğimizi gözümüze sokarak göstermek için mi? Yaşamın mı kendisi bir döngü yoksa karakterlerimizle bu döngüyü biz mi yaratıyoruz bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa hepimizin hem ne kadar aynı ve bir o kadar farklı olduğuydu.
Aynalardan yansıyan yüzler rüyadakiler mi yoksa gerçek dünyanın telaşesinden kaçıp kurtulmaya çalışan o kalabalık yüzler mi onu bile anlayamadığım, yine ne yaparsam yapayım ne anlattığını tam olarak asla anlayamayacağım bir romanı okumanın haklı ama karmaşık ruh haline büründüm. Nasıl her seferinde bu sakinliğiyle beni fırtınalara giriftar ediyor anlamıyorum. Ama yine de düşünce dünyasından beni mahrum etmediği için bir kitabın sonunda daha ona minnettarlığımı derinden hissediyorum bu kesin.