"Ben bir Müslümanım" diye geçirdi içinden... "Her nerde olursam olayım, İslami şahsiyetimi ortaya koymam we İslam'a aykırı bir söz, hareket weya fiil gördüğümde, görewimi yapıp düzeltmem lazım. Müslüman, ortama uyan değil, ortamı kendisine uydurandır. Burada bu kişilerle kaldığım müddetçe bunu yapmaya çalışacağım. Bunu başaramasam bile, en azından onların kendi dünyewi görüşlerine göre odada serbest hareket etmelerine we İslam dışı, edep we ahlaka aykırı hareketlerde bulunmalarına fırsat wermemeliyim. Aksi takdirde onlar bana değil, ben onlara uymuş olurum. Böylece şeytan tepkisiz kalışımı bana hoş gösterip bunun için yüzlerce mazeret uyduracak. Tepkisiz kalmayı kabullendikten sonra bu kez onların hareketlerini hoş gösterip içimde buna karşı bir meyil oluşturacak. Sonrası.. Allah muhafaza!.. Her büyük şeyin başlangıcı aslında çok küçüktür. Küçük bir şeye kayıtsız kalmak, çok geçmeden daha büyüklerine kayıtsız kalmayı getirir. Böylece, 'inandığı gibi yaşamayan, yaşadığı gibi inanır' sözü yerini bulmuş olur. Ben Müslümanım we Allah'ın izniyle inandığım gibi yaşayacağım.