story-read [edit] Sonbahar Ülkesi için efsane yazar Ray Bradbury'nin efsane öykülerinin toplandığı bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kitabı o kadar çok beğendim ki bitmesinden korkarak, yavaş yavaş, sindire sindire okudum ve sonunda bittiğinde korkularımın gerçek olduğuna tanık oldum. Bu kitap sonbaharda solan yapraklar gibi diyebilirim. Oldukça kırılgan ve bir o kadar da melankolik, daha da ötesi gizemli öykülerle dolu. Bazıları çok sıradan bir hikâyeyi çok sıradışı bir şeymiş gibi anlatırken bazıları tuttuğunu koparan ve okura hayal gücünün ötesinde bir gerçeklik sunan kısa öykülerden oluşuyor. Bu kitapta o kadar çok beğendiğim öykü var ki, onları sıralamakta zorlanıyorum. Yine de bazıları okuduğum günün gecesinde rüyalarıma giren, uykularımı bölen ya da beni üzerinde uzun uzun düşündüren öykülerdiler. Bunları hemen listeleyebilirim. İşte ilk beşe yerleştirdiklerimi bunlar arasından seçtim: 1- Dudley Stone'un Muhteşem Ölümü 2- Küçük Katil 3- İskelet 4- Tırpan 5- Kalabalık Mansiyon: Einar Amca Dudley Stone'un Muhteşem Ölümü, kitabı bitirdiğinde her yazarın kapağını kapatıp, kitabı bağrına sıkıca basacağı bir öyküdür diyebilirim. Bir yazar, gerçekten nasıl ölür? Küçük Katil ve İskelet aslında aynı seviyede rüyalarıma girdiler. Düşükdükçe halen heyecanlanıyorum. Yine de Küçük Katil burun farkıyla öne geçiyor diyebilirim. Tırpan ve Kalabalık ise etkileyici hikâyeleri ile beni benden aldılar. Birisi hayatımı biçerken diğeri kalabalıkta kaybolup gitmeme neden olan iki şaheser. Einar Amca için söyleyecek çok şey var ama benim çok az sözüm var. Saymazsam olmazdı. Bir canlının artık kullanamaz hale geleceği yeteneğini kullanmak için başvurduğu çareler neler olabilir? Keşke hepimiz uçurtma olup uçsak da yeteneklerimizi hiç köreltmesek, onları kullanmaktan hiç vazgeçmesek. İthaki çok güzel bir baskı yapmış, bahsetmeden geçemeyeceğim. İyi okumalar dilerim.

Sonbahar ÜlkesiRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019309 okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.