« Duygularımızın en hafifinin üzüntülerimiz olduğunu düşünürüm... Hep diğer duygulardan biraz daha az ama yoğundur. Bu yüzden yürürken sanki bedenimizden koparcasına geride kalırlar. Yürüdüğümüz sürece onları daha az hissederiz. Ama hep peşimizden gelip bir gün tekrar o bedene girmenin özlemini çekerler. Bu yüzden yürümekten hiç vazgeçmem. Durduğum an bilirim ki düşüncelere yine kapılacağım ve bana yetişecekler. Hastalıklar, ilişkilerdeki ve iş hayatındaki problemler hep bu durgunluk döneminde ortaya çıkar. Hayatta durmamak bu yüzden çok önemlidir. Daima yeni yerlere yolculuk etmeye devam edin...»