Kitap elimde beklediğimden çok daha uzun süre boyunca süründü. Aslında konusu, karakterleri ve anlatım şekli çok hoşuma gitti. Ama kurgu okumak istemediğim bir zamana denk geldiği için parça parça okudum ve öyle bir alışkanlığım olmamasına rağmen araya başka kitap soktum. Kitabın başları ve sonları beni olayların içine daha çok çekti ama ortalarda biraz koptum. Olayların tekdüzeleştiğini hissettim ama belki kendimi daha çok vererek okusaydım böyle bir düşünceye kapılmazdım. Yine de kitap bir tık daha kısa olsaymış tadından yenmezmiş diyebilirim. Yine de kitabı çok beğendiğimi açıkça söyleyebilirim. Kesinlikle farklı ve insanı içine çeken bir kurgusu var. Kitabın başta dizi senaryosu şeklinde yazıldığını öğrenince gerçekten dizi izliyormuş gibi hissederek okudum, bu da keşke dizisi de olsaymış dedirtiyor insana. *SPOILER* Öncelikle iyi görünenin kötü, kötü görünenin iyi karakter çıkması çarpıcıydı. Carabas gri bir karakter olduğunu hissettiriyordu zaten ama Islington ve Avcı benim için şaşırtıcıydı. Kitabın sonlarında Richard'ın evine geri dönmesi de beni oldukça şaşırttı. Yukarı'daki yaşamındansa Aşağı'da kalmayı tercih edeceğinden emindim. En sonunda Aşağı'ya tekrar dönmesi, tabii Richard bu sefer gerçekten hayal görmediyse, içimi rahatlattı. Yine de Yukarı'ya dönmeden önce Door'un bir daha görüşemeyeceklerini söylemesi, eğer durumu dramatize etmek için söylemediyse, Richard'ın hayal görmüş olma ihtimalini arttırıyor gibi...

YokyerNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2019956 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ily