Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dostoyevski Budala'daki niyetini şöyle izah ediyor:
Dostoyevski, Budala'nın ilk bölümünü bitirdikten hemen sonra yeğeni Sonya'ya yazdığı mektupta şöyle diyor: Kitaptaki düşünce benim eskiden beri sevdiğim, ama güçlüğü yüzünden uzun süre ele almaya cesaret edemediğim bir düşünce. Şimdi ele alıyorsam, bunun nedeni, kendimi çok ümitsiz bir durumda bulmam. Romanın temel düşüncesi, mutlak iyi adamı anlatmak. Özellikle bugünlerde, dünyada bundan güç bir iş yok. Bütün yazarlardan (yalnızca bizimkiler değil, Avrupalılar da) mutlak iyiyi anlatmaya kalkışanlar her zaman doğruyu elden kaçırmışlardır. Çünkü bu son derece güç bir iş. lyi, bir ülküdür, ama gerek bizim ülkümüz, gerek uygar Avrupa'nın ülküsü, hala işlenip ortaya çıkarılmaktan çok uzak. Bütün dünyada mutlak iyi olan tek insan vardır: Isa ... Hıristiyan edebiyaundaki iyi kişilerin en kusursuzu Don Kişot'tur. Fakat iyi olmasının tek nedeni, aynı zamanda gülünç olmasıdır. Dickens'ın Pickwick'i de (Don Kişot'tan çok daha zayıf, fakat yine de güçlüdür) gülünçtür ve bu yolla başarılı olmaktadır. Kendi değerinin farkında olmayan bu gülünç kişilere karşı bir merhamet uyanmakta ve bu yoldan, okuyucuda bir yakınlık duygusu ortaya çıkabilmektedir. Merhametin uyanışı, mizahın sırrıdır. Jean Valjean da güçlü bir girişim, fakat o bahtsızlığının derinliği ve toplumun ona yaptığı haksızlıklar yoluyla okuyucuda yakınlık uyandırıyor. Benim romanımda bu tür şeyler hiç yok ve tam bir başarısızlığa uğramaktan müthiş korkuyorum.
Sayfa 199 - İletişimKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.