Annelik, fiziksel ve psikolojik açıdan zarar verici bir gerginliğin barınağıdır. Anne bedeni tomurcuğun meyveye dönüşmesini sağlar ve bu meyveyi dünyanın, yaşamın bir unsuru haline getirir. Bu hem ürkütücü hemde büyüleyici bir deneyimdir. Anne bedeni, bir insanı yaşama hazırlarken paralelinde de ölüm olgusunu var eder. İşte gerilimin asıl kaynağı da budur. Kaybetme korkusu ve o korkuya tutsak olmak, gerginliği zorunlu kılar. Annelerin yüzündeki kederli hava hep bu yüzdendir. Bu kronik kederlilik hali, annelerin, çocuklar üzerinde felaket senaryoları kurmalarına neden olur. Çocuklar üzerinde devamlı surette felaket senaryoları kuran anneler, bu gerilimin acısını çocuklarından katbekat çıkarırlar. Böylece, bu gerilimli hal, anadan çocuğa, çocuktan anaya dolaşır durur.