Atar mı atmaz. Beni dolapta bekletir. Sanıyor ki canı çekerse yiyecek. Bir iki saat sonra açacak buzdolabının kapağını, yanımdaki zeytini alıp, beni bırakacak. Ertesi akşam arkalara itecek, büzüşmüş domates ve salatalıkların yanına, ite ite, halim kalmayıncaya, can verinceye kadar gerilere. Üç beş gün sonra rengime bakılmaz olacak, kolumu kaldıramayacak kadar halsizleşeceğim, yüzüne gülemeyecek kadar yalnızlaşacağım, sonra da orada değilmişim gibi, beni oraya o itmemiş gibi ve neredeyse saklama kabıyla birlikte atacak çöpe. Ama başkasına da yar etmeyecek