Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bütün Alıntılar
%47 Sudan zarar gören telefonların içinde tuvalete düşenlerin yüzdesi 20 1987 Apple’ın sesle kontrol edilen sanal asistan konseptini (“Knowledge Naviga tor”) 2011 yılını anlatan bir videoda ilk kez kullanışı 23 100 milyarda bir Dünya’daki birinin başına bir yıl içinde uzay çöpü düşme olasılığı. 29 “Her insana cennetin anahtarı teslim edilmiştir. Aynı anahtar cehennemin kapısını da açar. Aynısı bilim için de geçerli.” —richard p. feynman 37 Yil 2012 San Fransisco’daki Kaliforniya Üni- versitesi Viral Tanı ve Keşif Merkezi’nin yöneticisi olan Charles Chiu, H5N1 gibi fe- laket potansiyeli taşıyan virüslerin doğal olarak her 10 yılda bir boy gösterdiğini söylüyor: “Bu bir saatli bomba.” Uluslara- rası işbirliği ve 100 milyon dolar yatırımla sistem, dünya üzerinde hayvandan insa- na geçme riski olan tüm hastalıkları sap- tayabilir. 100 milyar dolar harcanırsa bu enfeksiyonların %90’ının özellikleri belir- lenebilir. Chiu, “Yeteri kadar paranız ve araştırmacınız varsa tehlikelerin önünü alırsınız” diyor. Tehlike ister doğal olsun, ister insan elinden çıkma. 37 Sönmeyen mum Mumun fitilinin içindeki bir magnezyum şeridi alevin tekrar canlanmasını sağlıyor. 59 Yeraltındaki robot kütüphane Araştırma kütüphanelerinin karşısında hiç beklenmedik bir sorun var: Kitap fazlalığı. Sayısallaştırmaya rağmen, basılı kitap koleksi - yonları çığ gibi büyüyor. Kimi kütüphaneler bu kitapları bina dışında tutuyorlar, bu da istenen kitabın ulaştırılmasında günler süren gecik - melere yol açabiliyor. Geçen senenin Haziran ayında Chicago Üniversitesi’ndeki Mansueto Kütüphanesi (buraya her yıl 150.000 yeni kitap ekleniyor) bildiğimiz kütüphane raflarından yedi kat az yer kaplayan ve 3,5 milyon kitap depolayabilen bir robot sistemini hizmete soktu. Sistem şöyle çalışıyor. Kütüphaneciler kitapları Dewey ondalık sistemine değil, boylarına göre sıralıyorlar. Boeing, Ford ve IBM için otomatik parça ve depolama teslim sistemleri geliştiren bir firma olan Dematic’in mühendisleri bu iş için yer altında beş robot vincin yönettiği beş katlı bir depolama alanı inşa etmişler. Dematic dünya çapında 17 otomatik kütüphane sistemi geliştirmiş ancak Chicago Üniversitesi’ndeki bunların en karmaşığı. Şirket şu anda üç kütüphanenin daha inşaatını sürdürüyor. 66 NEDEN KÜTÜPHANELER KÜF KOKAR? Bu küflü koku büyük olasılıkla selüloz çürümesinin kokusu. 19. yüzyıl ortalarında kağıt üreticileri pamuk ya da keten yerine odundan elde edilen kağıt hamurunu kullanmaya başladığından beri, kağıtların içeriğinde adına odun ruhu (lignin) denilen bir madde var. Bu da zamanla aside dönüşerek kağıdı dayanıksızlaştırıyor. 2001’den bu yana ABD Kongre Kütüp- hanesi, her yıl en aşağı 250.000 kitaba magnezyum oksit uyguluyor. Bu kimyasal madde, kağıttaki asidi gideriyor ve çürü- meyi yavaşlatıyor. İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi’nden kimyager Lorraine Gibson, Heritage Smells (Yadigar Kokular) adını verdiği bir projeyle, çürümeyi erken aşamalarda saptamayı hedefliyor. Gibson, şu anda elle taşınabilen bir kütle spekt- rometresi, yani küf kokusuna yol açan molekülleri saptayacak bir yapay burun üzerinde çalışıyor. Moleküller özel bir tüpten geçiyor ve tüpteki hareketleri, mole- külün kütlesinin belirlenmesini sağlıyor. Araştırmacılar çürümeyi hızlandıran molekülleri saptadıktan sonra, önleme çalışmalarına başlayabilecekler. 95 Sakatlanan atlar neden tedavi edilmez? Binicilikle ya da atlarla yakından uğraşmasanız da filmlerde bacağı sakatlanan atların öldürüldüğünü görmüşsünüzdür. Peki atları da tıpkı diğer hayvanlar gibi tedavi etmek mümkün değil mi? Öncelikle şunu belirtelim, her sakatlık ölüm anlamına gelmiyor. Fakat ciddi bir kırık söz konusuysa maalesef yapılacak en acısız işlem, zehirli iğne ile enjeksiyon. Bunun sebebi insanlarda ya da diğer hayvanlarda işe yarayan kırık tedavilerinin atlarda işe yaramaması. Atların haftalarca yatması olası değil. Dahası bu hayvanlar örneğin köpekler gibi, kırık ayağını kullanmadan üç ayağı üzerinde duramıyor. Dolayısıyla atların uzun süreli iyileşme dönemlerini tolere etmeleri çok zor ve bacaktaki sorun ne olursa olsun en kısa süre içinde iyileşerek, hayvanın yaklaşık 500 kg’lık yükünü taşır hale gelmesi gerekiyor. Tedavi ya da enjeksiyon kararı ise çoğunlukla iki ayrı veterinerin ortak kararıyla veriliyor. 96 İnsanlar kış uykusuna yatabilir mi? stemeden mi? Evet. İsteyerek mi? Belki. Örneğin bu yıl Ocak ayında İsveç’te kar motosikletiyle dolaşanlar arabasında iki aydır hiçbir yiyecek olmadan sıkışıp kalmış bir adam buldular. Yerel doktorlar adamın vücut sıcaklığını 31 derece civarına indirip bu şekilde tutarak sağ kaldığını tahmin ediyorlar. Ayılar da kış uykusuna yattıklarında aynısını yapıyor. Meditasyon yapanlar istemli olarak kış uykusuna benzer bir uykuya dalabiliyorlar. Genelde bir insan uykuya daldığında bedeninin oksijen kullanı- mı sadece %6 azalıyor. Harvard Tıp Fakültesi’nden Profesör Herbert Benson, derin meditasyona girmiş Tibet rahiple- rini incelediğinde, oksijen ihtiyaçlarının %64 oranında azaldığını görmüş. Doktorlar ileride travma hastalarını hayatta tutmak için metabolizmayı yavaşlatıp vücut ısılarını düşürebilir- ler. Oksijen gereksinimini düşürmek, vücudun her zamanki kadar oksijen alamadığı durumlarda (örneğin kalp krizlerinde) doku hasarını da azaltabilir. Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi’nde biyolog olarak çalışan Mark Roth, tam da bunu hedef- leyen bir geçici ölüm sistemi üzerinde çalışıyor. Hidrojen sülfit karıştırılmış hava soluyan farelerin soluma hızının %92 azaldığını ve vücut ısılarının da düştüğü- nü keşfetmiş. Hayvanlar tekrar yaşama döndürüldüklerinde normal davranıyor ve tümüyle iyileşiyorlar. 96
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.