Sabahattin Ali’nin bu kitabı 13 hikayeden oluşuyor. Hikayeler insanın içine dokunan cinsten. Bazılarını çok beğendim fakat beni en çok etkileyen kitaptaki son hikaye oldu: “Hasanboğuldu” Bazen kitaptaki bir cümle dikkatimizi çeker, “Söylemek istediklerim ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi” deriz. Bazen de bir paragrafa denk geliriz ve o paragrafta tam olarak kendimizi buluruz; aynı olayları yaşayan, aynı duyguları paylaşan birine rastlamak, bir dost bulmuşuz gibi sevindirir bizi... Ve bazen de bir hikaye okuruz, bizi alır bambaşka diyarlara götürür, sonra orada kendi halimize insafsızca bırakıverir… İşte son hikaye, benim için böyle alıp götüren türdendi… Çok gezen ya da dolaşmayı çok seven birisi değilim. Turistik yerlere de çok gittiğimi söyleyemem. Fakat geçen yıl mayıs ayında üniversiteden bir grup arkadaşla tur eşliğinde Balıkesir’e gitmiştik. Sabah yola çıkıp akşam döndüğümüz kısa bir geziydi. Uzun uzun dolaşamamıştık, bununla beraber güzel bir deneyim olmuştu. Aşıklar Şelalesi, Sutüven Şelalesi, Kaz Dağları, Cunda Adası vb. gerçekten görülmeye değer yerler. Hele Şeytan Sofrasına geldiğimizde, sanki hayata farklı bir pencere açılmış gibiydi… Birbirimizin yüzüne bakıyorduk, “Burası nasıl bir yer? Gerçek mi değil mi?” der gibi =) Neyse efendim, kitaba dönelim… Kitaptaki son hikaye “Hasanboğuldu” demiştim. Başlığı gördüğümde bana herhangi bir çağrışım yapmadı, devam ederken bazı mekanların isimleri tanıdık gelince “Bir dakika yaaa bu hikayede bir şeyler var!” diyerek sayfaları geri çevirdim… Meğer ilk cümle Kaz Dağları ile başlıyormuş, atlamışım… Tabii bunu fark ettiğimde, her bir satırı ipucu yakalamaya çalışan dedektif hassasiyetiyle tekrar okumaya başladım. Devamında ne mi oldu? Sabahattin Ali’nin kalemi, betimlemeler, dolaştığımız yerler, yaşanmış bir olay derken kendimi bir anda hikayenin orta yerinde buluverdim… "Artık sen beni unut, ben de seni unutayım…" diyen Emine ile "Beni buralarda garip koyup gitme!.." diye yalvaran Hasan'ın hüzünlü hikayesi... Büyük bir sevda... Hikayenin başlığından zaten acıklı olduğunu pekala tahmin edebiliyoruz, ben de gardımı ona göre almaya çalıştım ama maalesef… Daha önce gezdiğim bir yerin hikayesi ile Sabahattin Ali’nin kitabında karşılaşmayı hiç beklemiyordum, biraz da ondan olsa gerek epey etkilendim. Velhasılı, okumayanlar için kitabı tavsiye ederim. Özellikle de son hikayeyi okumalısınız…

Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,1bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kamer