Aslan gibi erlerimiz celladının elinde can verdi, tosun gibi bebelerimiz acından öldü de, kılınızı kıpırdatmadınız. "Sabrın sonu selamet! Sabır... Sabır! der durursunuz. Başka bir laf bildiğiniz yok: Aha, işte selamet. Yüz bulan yezidi, kökümüzü Osmanlı'ya satmaya hazırlanır. Sabırmış... Ne zamana dek sabır? Osmanlı'nın boynumuza zincir vurup götürmesini niye beklerik ? Neye varıp kanımıza kan istemezik, bizi perişan eden namerdin de yuvasını dağıtmazık?
Sayfa 241 - CAN YAYINLARI