Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

536 syf.
9/10 puan verdi
Kitap daha çok okunsun diye amme hizmeti
Celaleddin Vatandaş'ın okuduğum ilk kitabı. Cumhuriyetin tarihine eleştirel bakan ideal kitaplardan biri. Akıcı bir dile sahip olduğu için sıkmadan okutuyor kendini. İlk meclisten başlayıp da 2000li yıllara kadar getiriyor kitabı yazar. Ama Atatürk dönemi diğer dönemlere nazaran çok daha uzun ele alınmış. Kitabın kaynakları noktasında diğer kitaplardan çok farkı olduğu pek söylenemez sanırım. Sık sık meclis kayıtlarına yer verilmiş. Atatürk'ün Nutuk'u dışında Falih Rıfkı Atay, Şevket Süreyya Aydemir gibi yazarlardan yararlanılmış. İnönü, Karabekir, Cebesoy gibi dönemin etkin isimlerinin hatıralarından alıntılar çokça yapılmış. Yine zaman zaman Bernard Lewis'ten, Lord Kinross'tan, Feroz Ahmad'dan yapılan alıntıları da görüyoruz. Bunlarla birlikte dönemin gazetelerinden de birçok alıntı yapılmış. Örneğin Cumhuriyet Gazetesinin de önemli bir yer bulduğunu görüyoruz kitapta. Yani alternatif bir tarih yazımına gerek yok dönemin eleştirisini yapabilmek için...Peki bu kitapta Cumhuriyetin Tarihi olarak neler var? Bazı yazarlara göre Abdulhamid devrini bile aratacak kadar ortadan kaldırılan fikir ve basın özgürlüğü, muhalif siyasilerin demokrasi arayışları, Türkiye'ye özgü dünyada olmayan bir laiklik biçimi, insan hakları arayışları, halk için halka rağmencilerin baskı rejimi, halkın halk partisinden kurtulayım da karşıda hangi parti olursa olsun seçimlerde ona vereyim diyeceği kadar bıkması, Arapça fatiha okumayı bile gericilik sanan ilericiler, İslami değerlere önem veren bir siyasetçinin karşısında içki içmeyi laiklik sanan komutanlar, darbe ile demokrasi getirenler, şaibeli seçimler, halk fakirlikten kırılırken milletvekilleri ve ağaların zenginliği, bankalar ve fabrikaların yönetiminde etkin rol alan milletvekilleri, muhalif düşüncenin vatan haini görülmesi, yazı yazdığı için gazetesi kapatılıp İstiklal mahkemelerinde yargılanan suçsuz bulununca bile yazı yazmasına izin verilmeyen gazeteciler, insanların kıyafetlerine dini görüşlerine göre değerlendirilmesi, alan hakkında herhangi bir yetkinliği olmamasına rağmen üst kademelerde görev yapan siyasetçiler, Türk tarih tezi gibi önemli çalışmalarda tarih bilginleri yerine etkin rol alan ve bilim adamlarını eleştirip dışlayan milletvekilleri, dil ve din devriminde söz hakkı bulunup da konu hakkında en fazla ortalama denecek seviyede bilgisi olan iktidara yakın alkışçı yazarlar, mahkemelerde yaşanan hukuksuzluklar, Chp rozeti takılınca birçok kapının açıldığı yerler vs... Bugün neyi eleştiriyorlarsa var bile denilebilir belki... Kitabın seyri içinde 2000lere gelene kadar aklımda kalan içerik böyle. Burada bazı başlıklar evrensel bakışı gerektiriyor. Birileri zenginleşirken halk fakirleşiyor ise eleştirel bakmak gerekiyor. Bakanlık yapan adam entelektüel anlamda koltuğa oturacak kadar yetkin değil ise ona da eleştiri getirmek lazım. Halk açlıktan kırılırken milletvekilleri ülkedeki fabrikaların hemen hepsinde kendilerine önemli yerler buluyorsa bir sorun var demektir.Yine seçimlere şaibe karıştırılmışsa, silah zoruyla insanların seçim özgürlüğü elinden alınıyorsa bir şeyler söylemek lazım. Mesela basın özgürlüğü savunucusuysanız o zamanı da bu yönden eksik görmeniz gerekiyor. Abdulhamid dönemi, ittihad terakki dönemi, Menderes dönemi bu konuda eleştirilirken Atatürk ve İnönü döneminde sanki farklı düşünceye tahammül varmış gibi bir hava oluşturuluyor. O zaman öyle gerekiyordu bu gibi durumlarda bence kaçış açıklamasıdır. Basın ve fikir özgürlüğü konusunda Abdulhamid dönemi de aynı şekilde savunuluyor ama hala sertçe eleştiriliyor. Biri savunulup öteki es geçiliyorsa objektiflik olmaz. Sahibini hatırlamıyorum ama doğru bulduğum bir söz vardı:" Eğer bir şey sen yaparken yanlışsa, ben yaparken de yanlıştır, sen yaparken doğruysa ben yaparken de doğrudur." Ama böyle olmuyor işte. Sen yaparken fikir özgürlüğü ben yaparken gericilik. Gericilik ve fikir özgürlüğü demişken #83333798 Burada bazı maddeleri sanırım Fikret Başkaya'nın Paradigmanın İflası kitabından da okumuş olabilirim. Bu kitabı okuyup da bazılarını göremeyenler o kitabı da okuyabilir. Ülkenin fikir özgürlüğünden bahsetmiştik aklıma geldi:Mustafa İslamoğlu 1996 senesinde Siyaset Meydanı programına katılmıştı ve o gün henüz hapisten çıkmıştı. Neden mi içerdeydi? Bir yazısında "Sistemi kuranlar sistemi kurdukları yıllarda dikta ile idare ettiler" cümlesini kurduğu için. Cümlesindeki "dikta" sözcüğü için 1.5 yıl hapis yattı adam. Sonra bu tespit kabul görmeye başlayınca "Dahi Diktatör" yazıldı işte. Özetle çok partili sisteme kadar olan dönem özel olarak basın özgürlüğü, demokrasi, laiklik gibi kavramlar açısından değerlendirilirse görülecek şey evrim mekanizmasında ara form canlılarının geçişini andıran bir ara form süreci gibi olduğudur. Laiklik dünyada uygulandığı şekliyle yok da laikliğe geçiş. Demokrasi değil de demokrasiye geçiş. Hatta cumhuriyet olup olmadığını bile tartışan yazarlar var kitapta. Bu bakımdan İnönü için de "son Osmanlı padişahı İsmet İnönü" diye nitelemelerde bulunan insanları görmek hayli ilginç. Atatürk ve İnönü'yü kastedip padişahların kulluğundan şeflerin kulluğuna geçtik diyen insanlar dahi var. Bu arada sadece Türkiye'de değil tabi diğer devletlerde de aynı zamanda tek adam rejimlerinden başka bir şey yok. Bu yüzden değerlendirmeler buna göre olmalı bence. 2020'den bakınca ilginç gelir ama muhalefetin olmamasını ülkenin ilerleyişinde devletin gücüne güç kattığı bu yüzden en doğru yönetiliş biçiminin tek sesli olması gerektiğini savunan gazetecilere şaşırmamak gerek bu yüzden. Bir de yaşasaydı muhtemelen Ahaber yazarı olurdu diyeceğiniz bolca adam mevcut ve gerçekten sinirlendirici bir durum. Yine Osmanlı'nın son dönemlerine bakılmadan cumhuriyetin Batı'ya yönelmesi hakkında yapılacak her eleştiri eksik olacaktır. Yapılmış hemen her yeniliğin Osmanlı aydınları tarafından da tartışıldığı görüyoruz diğer okumalarımızda. Harf devrimini şapkadan çıkarmadı Atatürk. Abdulhamid döneminde de gündeme gelmişti. Medreselerin yetersizliği de ilk defa cumhuriyet ile ortaya atılmamış. Çoğunlukla din ilimlerine yönelip pozitif ilimlere gereken değeri vermeyen hoca kadrosu ve yetersiz bir medrese sistemi çağdaş dünyada kendine yeterli yer bulamaz. Medreselerin şaşalı dönemlerini geride bıraktığı kabul edilmelidir, ha eğer kapatılması yine eleştirilecekse ilk eleştiri oku Müslümanlara yönelmelidir bence. Ali Fuad Başgil de bu gerilik yüzünden kapatılmasını doğru bulur mesela. Ali Ulvi Kurucu da bunun suçunu iktidarda değil Müslümanlarda görür. Yine Laiklik de Osmanlı son dönemlerde aynı şekilde tartışılıyor idi. Eğer uygulamalar eleştirilecekse tarihi süreç gözden geçirilmeli. Celaleddin Vatandaş da sanırım kitabın birkaç yerinde bunu vurguluyordu ve eleştirilerini Osmanlı'nın son dönemlerinden itibaren yapıyordu. Bakış bence de bu olmalıdır. Yine kitaba ve onun gösterdiği hakikatlerle günümüze döneceksek denilebilir ki Chp artık özeleştiri yapmalıdır. Şikayet ettiği şeyleri kendileri yapmamış gibi insanları kandırmayı bıraksınlar. Gücü eline alınca diğer yönetimlerden farkının kalmadığını görmek için iktidar yıllarına eleştirel bakan kitaplardan faydalanılabilir. İhsan Fazlıoğlu'nun güzel bir lafı var #54564466 Çapraz okumalar yaptıkça bunlara neden oy verilmediğini daha iyi anlıyor insan. İyi okumalar.
Cumhuriyetin Tarihi
Cumhuriyetin TarihiCelaleddin Vatandaş · Pınar Yayınları · 2021143 okunma
··1 alıntı·
1.010 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
"Kendilerine Chp'liyim diyen bakanlar, politikacılar, parlamentoda her şeyin düzeleceğini söylüyorlar. Tek başına iktidara gelirlerse anayasa gerçek demokrasiyi yakalayacakmış. Yalan! Yalan! Yalan!.. Bu ülkede durum hiç düzelmeyecek. Durum b*k gibi. Yarın bugünden asla iyi olmayacak. Çünkü dün bugünden kötü değildi. Bunun için hiçbir şey yapmadık. Kimsenin de yapmaya niyeti yok. Şimdi zamanın birinde caminin hutbesine çıkan adamın biri, ben dua okuyacağım, demiş. Bir dakika geçmiş, iki, üç, ses yok... Yahu, demişler, sen neden dua okumuyorsun? Adam da bilmiyorum deyince aşağıya indirip dövmüşler. Şimdi de ben bu Chp'li yalancılara diyorum ki: Kardeşim inin aşağıya; bu ülkede iş yapacağım diye halkı kandırmayın. Size kanan halk tembelleşiyor. Siz, haksızlıkla haklılık arasındaki çelişkileri ortadan kaldırıyorsunuz. Siz en zararlı görünüyorsunuz." Aziz Nesin (Evrensel Gazetesi) Kaynak:
Aziz Nesin'le Son Röportaj
Aziz Nesin'le Son Röportaj
sevim okurunun profil resmi
Türk siyaset tarihi okuma rehberi falan yapsanız da nasiplensek keşke 🥺
Serhat okurunun profil resmi
Hocam ben bunu yapamayacak kadar hamım. Sitede bunu yapabilecek çok kaliteli okurlar var. Bunu yapabilmem için en az 100 kitap daha okumam lazım gibi duruyor. Ben de çok yeni sayılırım bu konularda.
Mihriban okurunun profil resmi
👏👏👏👏
Bu yorum görüntülenemiyor
Furkan okurunun profil resmi
Harika bir inceleme olmuş. Kitabı listeme ekledim. Teşekkürler.
Serhat okurunun profil resmi
ben teşekkür ederim beğenmenize sevindim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.