"Tragedya Dörtlüsü" olarak yayımlanan dört şiir kitabının üçüncüsü ile karşınızdayım. Kor..
Her yer kızıl renginde yanarak kor haline geldiğinde bir insanın ya da bir çocuğun doğumu gerçekleşir. Var olmak için doğmak gerekmez mi? Zamanda var olmak doğmayı mı gerektirir?
"sıcak doğurgan yaz gecesi
Sevmenin buharlı gemilerde
olanıdır rüzgarsız
Güz çocuğuna resitalinde
tadına vardığın bir hava, bulutsuz
buluğu ve kamayan zamansız
yaz ırmağıdır bu koku
Tende, zenginliğin zirvesinde
ismin geçer de ezberden okunan duanın
bir yerinde, bir daha, yerinde, bir daha, yerinde...
....
durup düşündüğümde
...
Durup düşünme
Dua dediğin, bir çırpıda dökülendir istemsiz
Sorguya suale düşer de hiç kimse
o kuyudan çıkan var mıdır imansız...
Kadınım, siz, rica ederim
zamanı çağırmayınız."
Bu Dünya'ya nasıl geldik? Adem ve Havva'nın yasak olan elmayı yemesi ile değil mi? Bu yasak elmanın yenmesi ile yeniden doğan insan kendi türünü doğurarak devam ettiriyor. Doğarken de kan kendini gösteriyor.
"dans edecekler
müziğin bahçesi
yasak elmalar ve
lezzetli baharın
lezzeti doğuran toprağın
taraça güzeli
taraça deseni
sonsuz nedir, detaya iner mi
alaca keşfi bir yerde biter mi..
göğü yaran hevesler
dikey her tutku
dikine yükselen bir arzu..
tutku dediğin
öylesine uzun uzvu
şen uzuvlar
bir şeyler doğru değil."
Umudun yeri bu kitapta da kendini göstermiş. Okuyucuya vermek istediği mesajı kadın-erkek ilişkisinden bahsederek aktarmış.
"Yalnız evlerde çoğul olmayı ne de çok denedik"
"Tanıtayım
Umut
bu modern çağın
sabahına çalan guguk kuşu
uyandırır ve kaçar
Biz onu daha göremedik"
Müziğin güzel ritmini bu kitapta da hissettim. Prelude, tantana, perde, uzayacak bedenler,, doğuma koşmak, çocuğum git oyna kaderinle, zaman ebeveyn olur konuşur, ve sonra neslim konuşur olmak üzere içindekiler kısmı sekiz bölüme ayrılmış. Şiirlerin içinde bulunan kelimeler ustaca seçilmiş ve çoğu kelimenin anlamını şair şiirlerin içine gizlemiş. Bu yüzden şiir okumaya yeni başlayacaksanız sizi yorabilir ancak şiir okumak hoşlanıyorsanız mutlaka bakmanızı öneririm.