Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

520 syf.
·
Puan vermedi
Katharine McGee “The Thousandth Floor / Bininci Kat”. Ne kadar yukarı çıkarsan, o kadar hızlı düşersin! Fantastik türde kitabı aslında, fantastik kılan neredeyse yegane belirgin özellik, günümüzden yüz yıl sonra, yani iki bin yüz on sekiz yılında geçiyor olması. İnsanlar şehir büyüklüğünde binaların içinde yaşıyorlar, benzerlerinin dünyanın çeşitli yerlerinde olduğu bu yapılaşma şeklinde, mahalleler, sokaklar, okullar, parklar akla gelebilecek her şey var. Birinci kattan bininci kata kadar da yerleşim, kişilerin sosyal statüsü, zenginliğine göre şekilleniyor. Ne kadar fakirsen o kadar aşağıda, ne kadar zenginsen o kadar yukarıda..Hayat standartları günümüzden ileri bi zaman içinde, yine gizli bir kast sistemiyle belirlenmiş. Bu ana hattın üzerinden de, fakir ve zengin bir grup genç yetişkinin hayatını okuyoruz. “Gossip Girl” dizisinin teknolojik lüks ve çağ atlamış versiyonu gibi.Zengin gençlerin farklı, fakirlerin farklı dertlerini okurken ultra orijinal bir konu olmadığının elbette farkındaydım. Benim hoşuma giden, sıkmadan bitirmeme sebep olansa, kitabın içindeki demokratik tavır, her karakteri kendi dilinden kendi perspektifinden okumak. Bir iki yan karakter dışında, ana karakterlerin ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmek, tür ne olursa olsun “insanı ve insan ilişkilerini” esas alan kitaplarda sevdiğim bi ayrıntı.Bir son değerlendirme yapamıyorum, zira kitabın ikinci cildi var. Bu ay araya katar mıyım, Nisan ayına mı bırakıyorum bilmiyorum. İlk cilt, yaş filtresi gerektiren ahlaka mugayir bir dilinin olmaması, bilindik ama akıcı kurgusuyla, neden olmasın dediğim bir kitap oldu.. Sevgim üzerinize olsun
Bininci Kat
Bininci KatKatharine McGee · DEX Yayıncılık · 201777 okunma
··
598 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.