Memleketimden İnsan Manzaraları . Şiir desem şiir değil, düzyazı desem düzyazı değil. Bir nevi ağıt gibi, yakarış gibi, isyan satırları gibi. Kendine has bir üslup, kendine has bir düzen.
Toplamda beş kitaptan oluşuyor bu çalışma. Uzun yıllar süren emeğin kitaplaştırılmasi. Değindiği insanlar kimi zaman emeğinin karşılığını alamayan emekçiler, köylüler, işçiler. Onların yaşamak için önlerine çıkan engeller, yasamayi bile hakkinca becerememeleri, onlara karşı yapılan haksızlıklar. Kendi çaplarında bir umuda tutunmalari ya da umutsuz kalislari.
Kimi zaman da onun yazimina konu olan dört ayak üstüne düşen mebus artıkları, ağalar, beyler, kan emiciler. Onlar da Nazım'in sivri kaleminden nasibini alıyor. Hep derler; emekçiler zenginleri var eder diye. İşte tam da o kıvamda olduğumuz yıllar yine o yıllar.
Nazim'i anlamadan Türkiye'nin dununu, bugününü, yarını anlayamazsiniz. Zaten devir daimle gidiyoruz.
Benim için kitap olmaktan öte bir eser. Bir nevi kutsal bir metin.
Şiddetle tavsiye ederim...