Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kim Suçlu
Bir Varmış Bir Yokmuş Kolombiya'nın ücra mahallesinde Santiago Nasar adında bir Arap yaşarmış. Burada ne hikmetse -müslümanlığın başladığı Arap coğrafyasının asıl hizmetkârlığını ve İslam'ın hamiliğini uzun yüzyıllar boyunca üstlendiği için olsa gerek- Araplara Türk diye hitap ediliyormuş. Bu Arap hikmeti kendinden menkul, karşı mahallenin karşı cinsine yan gözle bakmışmış. Yan gözle baksa yine iyi, kimsenin görmediği kimsenin adını dahi bilmediği bu kızın namusuna halel getirmiş. Yani bizim deyimle cinsel istismarda bulunmuşmuş ama ikiz olan abilerinden başka bilen yokmuşmuş. Sonra bu ikizler kardeşlerinin namusunu temizlemek adına Santiago'yu öldürmeyi kafalarına koymuşmuş. Sadece kafalarına koysalar yine iyi, tabiri caizse davulla zurnayla, klaksonla, düğün halayıyla, ambulans sirenleri ile, polis otosunun 'Hey sen Bekleme yapma' sesleri ile birlikte, harala hürele, hebele hübele, bağıra çağıra, cümle aleme, yedi düvele, uzaylılara marslılara, konu komşuya, ihtiyar heyetine, gençlik teşkilatlarına, taşra sorumlusu partililere kadar herkese bildire bildire, göstere göstere öldürmeye gidiyorlar Santiago Nasar denilen ama hangi suçu işlediğini hiçbir zaman net bilemediğimiz ve anlayamadığımız zavallı, garip, Şeker Portakalı'ndaki Zeze kadar masum izlenimli Arap'ı. İnsan ister istemez düşünüyor doğal olarak; şu hayatta herkesin en kıymetli varlığı, canına kast edilmesi mevzu bahis olduğunda herkes kendi öz savunmasında aslan kesilir de, bu başkasının canı olduğu vakit nasıl bu kadar umarsız, düşüncesiz, vurdumduymaz, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncı olabilir? Nasıl olur da, bir çığ gibi gelen felaketi görür de bu çığın önünde duran zavallı ve savunmasız bir insanı yolun kenarına çekme düşüncesinde olmaz? Nasıl olur da, heyhat vuracaksa, atacaksa, kesecekse vardır bir bildiği, O da kızın namusunu kirletmeseymiş diye peşin fikirli olabilirler? Hasılı kelam, velhasıl, ezcümle, işin özeti içinde yaşadığımız çağın ve dünya coğrafyasının insanları, başkalarını suçlama hususunda koşulsuz ama vicdan ve merhamet ile yaklaşma konusunda son derece fakir ve zayıf durumdalar. Herkes birbirini suçluyor, ama kimse birbirinin ayıbını örtmüyor. Herkes birbirini gammazlıyor, ama kimse birbirinin iyiliğini istemiyor. Herkes birbirini gözetliyor, ama kimse birbirinin acısını dindirmek için uğraşmıyor. Sanırım artık iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmak yerine, ben nerede yanlış yaptım diyerek kendi iç muhasebeni yapmalı, kendini sorgulamalı ve dünyayı değiştirmeyi düşünmek yerine önce kendi düşünce dünyanı düzene sokmalı, kendi hatalarını gözden geçirmeli, kendi günahlarını dizine dökerek önce kabahati kendinde aramalısın. Yoksa başkalarını suçlayarak bu dünyaya adaleti de getiremeyiz mutluluğu da...
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,6bin okunma
··
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.