Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

...Vakit senin sermayendir. Hatib Bağdâdî'nin yolda yürürken bile, vaktini değerlendirmek adına, elinde bulunan bir metni mütalaa ettiği nakledilmiştir. (ez-Zehebî, Tezkiretü'l-huffâz, III, 1141.) Hanbeli mezhebinin büyük âlimlerinden Ebü'l Vefa Ali İbn Akîl (ö. 513) şöyle demiştir: "Ömrümün bir anını bile boşa geçirip zayi etmek bana helal değildir. Hatta dilim müzakere ve münazaradan, gözüm de ilim mütalaa etmekten geri kalsa bile, uzanıp dinlendiğim anlarda fikir üretmeye çalışırım ve kalktığım zaman ne yazacağım aklıma gelir. Şu an seksenli yaşlarda olduğum halde yirmili yaşlarda duyduğumdan daha yoğun bir ilim aşkı ve iştiyakı hissediyorum. Mümkün olduğunca fazla vakit kazanmak için yemeğe ayırdığım zamanı azaltmaya çalışıyorum. Hatta bu yüzden yenmesi ve sindirimi kolay olan yiyecekleri tercih ediyorum. Böylece daha fazla ders mütalaa ediyor ve daha çok yazı kaleme alıyorum. Bütün akıllı insanların ortak görüşüne göre en büyük kazanç vakittir. Vakit fırsatları yakalamak üzere lütfedilmiş bir ganimettir. Sorumluluklar ise pek çoktur." ... İbn Receb: "İbn Akîl'in çeşitli ilim dallarıyla ilgili yirmi civarında eseri vardır. Bu eserler içerisinde en hacimlisi el-Fünûn adını taşımaktadır. Bu eserde tefsir, fıkıh, fıkıh usûlü, akaid, nahiv, dil, şiir, tarih gibi pek çok ilmin inceliklerine yer verilmiş, faydalı öğütler ve kıssalar aktarılmıştır. Ayrıca bazı tartışmalar, teşkil ettiği ilim meclislerindeki müzakereler, aklına gelen düşünceler ve tefekkürü neticesinde elde ettiği neticeler de kaydedilmiştir." Zehebî şöyle demiştir: "Yeryüzünde bunun gibi hacimli başka bir eser yazılmamıştır. Birisi bana, bu eserin dört yüzüncü cildinden sonraki bir cildini gördüğünü söyledi." İbn Receb, bu eserin sekiz yüz cilt olduğunu söyleyen birisinin bulunduğunu belirtmiştir. İbnü'l-Cevzî, İbn Akîl'in vefat anıyla ilgili olarak şu bilgileri vermiştir: "İbn Akîl'in vefat edeceği anlaşılınca kadınlar ağlaşmaya başladılar. Bunun üzerine İbn Akîl: "İnsanların başına gelen olaylar ve hadiseler hakkında Allah Teâlâ'nın hükümlerini açıklamak üzere verilen fetvalara elli senedir imza atmaktayım. Beni rahat bırakın da gönül huzuru ile Rabbime kavuşacağım ana hazırlanayım" demişti. Vefat ettiğinde geriye sadece kitapları ve üstündeki elbisesi kalmıştı. Bunlar da kefen ve borçları için ancak yetiyordu. Cenâb-ı Allah ona rahmetiyle muamele buyursun. İlme ve İslâm'a verdiği hizmetler karşılığında bol bol mükâfat ihsan eylesin." Fakih Abdullah b. Mübârek el-Ukberî fıkıh ilmini İbn Akîl'den almıştı. Şâfi' el-Hanbelî ona İbn Akîl'in eserlerini satın almasını tavsiye etmişti. Ukberî de bunun üzerine bir mülkünü sattı ve bunun parasıyla İbn Akîl'in el-Fünûn ve el-Fusûl isimli eserlerini satın alıp Müslümanlara vakfetti. (İbn Receb, Zeylü Tabakâti'l-Hanâbile, I, 142-165.) Bakar mısınız, insanın tefekkürü, vaktini değerlendirmesi ve kendini hayır ile ilim yoluna vakfetmesi ne kadar bereketli oluyor. İnsanın inanası gelmese de bu bereketli sonuçlar bir gerçek. İbn Akîl'in bu tefekkürlerinin neticesi olarak yazdığı sadece bir eseri sekiz yüz ciltten oluşuyor! Üstelik bazıları onar cilt olan yirmi civarındaki diğer eserlerini hiç saymıyoruz bile!
·
19 görüntüleme
âbiri sebîl okurunun profil resmi
İmam Bahâüddin b. en-Nehhâs el-Halebî (ö. 698) ne kadar doğru ve güzel demiş: Bugün biraz yarın da bir o kadar İlmin özünden devşirse kişi Hikmeti böylece elbet yakalar Damlalar düştükçe sel olup çağlar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.