Onların kendi etinden, kanından olmaktan çok, yüreğinin karanlık bir köşesinden geldikleri duygusu vardı içinde; yüreğinin, düşüncenin giremediği, çılgınca isteklerin ve yeşeren kimi saplantıların kaosuna söz geçiremediği köşelerinden biri. Zaten bir düşten doğmuş, kan ve çamur tadında ağır bir düşten olmuş değiller miydi?