Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
Sarah Prineas “Kül ve Diken / Ash & Bramble”..Bunca tecrübeme rağmen, kitapçıya girdiğimde, sırf ismine ya da şık kapağına kapılıp, çocuk gibi heyecanlanıp, kitap alabiliyorum.Var işte her insan kadar zaafiyetlerim Nitekim @yabanciyayinlari baskısı kitaba otuz beş lirayı mızıldana mızıldana verip, yine adına kapağına kapılıp aldım.Dilim döndüğünce, kelimeleri hoyratlaşmadan kullanmaya özen gösterip, hem kitabı, hem de bendeki tesirini tarife çalışıyorum.Eylül başında okuduğum kitabı, hiçte küçük olmayan puntosu ve bir fantastik roman için çok sayılamayacak sayfa sayısına (396) rağmen, sanırım iki hafta gibi bir sürede bitirebildim. Defalarca elimden bırakıp, başka kitaba devam ettim ya da yenisine başladım. İlk 100-150 sayfa “hisar” denen yerde, ıssızlığın, sessizliğin, bilinmezin ortasında, minimum hareket, bolca kafa sesiyle geçti, ki zaten bu beni oldukça bunalttı. Aklımda, hadi şimdi, hadi, hadi, yahu neredeyiz? Ne yapıyoruz? diye diye bu bölümü atlatınca, kendimi deforme edilmiş bir “Külkedisi” masalı içinde buldum. Bu bir benzetme değil, yazar bire bir orijinal masalı alıp, tüm omurgasını kırıp, kitabın reklam tarifince, yeni bir “feminist Külkedisi masalı” yaratmış. Arkadaşımla ayni dönemlerde okuduğumuz kitap üzerine konuştuğumda, ama beğendim, kadın anlatmak istediğini anlatmış işte dedi “tercihlerin önemi”..Burada masal kendi başına gücü olan bir varlık gibi nakşedilmiş, siz ona, perspektifinize göre “kader” de diyebilirsiniz. Ana karakter de her ne olursa olsun, her anlatımda sonu aynı biten masalın içinden kurtulmaya kararlı “Pin”. Orijinalinde olan karakterlere ek, burada masala yön veren kötü karakterimiz “Analık” var. Samimi söylüyorum, arkadaşım ne kadar beğendiğini söylerse söylesin, tercihlerin önemini anlatmak için yeni bir şey yazsaydın madem, varolanı böyle didiklemeseydin demeden edemiyorum. Zaten bildiğim konuyu okumak her zaman bana zor gelirken (ki; filmini izlediğim kitapları okumakta da zorlanırım) orijinali bilmem kaç sayfa olanı alıp 400 sayfalık bir kaç kovalaya çevirdiğinde, üzerimdeki net tesiri “zulüm oldu”. Alıp okuduğumu bitirmeye olan azmim, gün be gün törpülenir durumda. Bıraktığım an tamamlayamayacağımı bildiklerim hususunda, şu sıra nedense daha bi ısrarlıyım, ayıp etmişim gibi ya da haksızlık ediyormuşum gibi hissetmemek namına. Tavsiye listeme almadığımı söylemek şaşırtmaz sanırım Saygılarımla..
Kül ve Diken
Kül ve DikenSarah Prineas · Yabancı Yayınları · 2018130 okunma
·
195 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.