Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Murat Gülsoy’ün külliyatındaki zevkli yolculuğuma devam ediyorum. Bu ayın kitabı “Baba Oğul ve Kutsal Roman” ile dik bir yokuşun zirvesine tırmanmış gibi hissettim kendimi. Bazı açılardan yorucu bir okuma olabilir bu kitap. Psikoloji mezunu orta yaşlardaki yazar karakterimiz hem çok yabancı, hem de çok tanıdık geldi bana. Budur belki onu bu kadar tekinsiz yapan. Ama onu tanıdık yapan taraflar, aynı zamanda anlatıcı olan bu karakterin fazlasıyla karışık zihninde yaptığımız edebî gezinti. Kimler kimler yok ki? Tanpınar, Atay, Nabokov, Camus, Borges, Kafka, Pamuk, Tolkien benim ilk bakışta sayabildiklerim. Edebiyatın “babaları” değil mi bu isimler bir açıdan? Hele Tanpınar; zamanında kıymeti bilinmemiş “baba”mız . Roman, Tanpınar’a yazarın saygı duruşu gibi, özellikle Tanpınar’ın zaman algısını, kurgusunda çok anlamlı bir yere yerleştirmiş Gülsoy. Peki, “oğul” kim? Kafası, ruhu karışmış; kaybolmuş, kaybetmiş; aramaktan yorulmuş, denemiş ama başarısız olmuş, vazgeçmiş yalnız bir yazar karakter. Geçmişin aşkla, şehvetle dolaşılmış dehlizlerinden gün yüzüne çıkmaya çalışırken tökezlediği yerlerde edebiyata, felsefeye, psikolojiye sığınmış bir adam. Adını bilmediğimiz bu karakterin hikâyesi beni etkiledi, kalbimde bir yerlere dokundu. Bir yazar olarak zihninden romanı “yaşarken yazan, yazarken yaşayan” karakter ile “kutsal roman” algısını kıran, dozunda bir tatlılıkla biraz da polisiye bulaşmış bu kurgu, Gülsoy’un edebî gücünü seriyor önümüze. Kendi romanlarına göndermeler de içeren metinler arasılık, Gülsoy edebiyatının demirbaşları olan üst kurmaca öğeleri, Yüzüklerin Efendisi’nin sinsi “efendisi” Gollum’un iç ses (id benlik) olarak karşımıza çıkması ve bilinç akışını muzipçe kullanan mektup benim için romanın tatlı anlarıydı. Bastırılmış duyguların, isteklerin, rüyaların harmanlanmasında satır aralarından geçen Freud’u gördüm sürekli. Karakterin kendi hayatının sorgulamasında hissettiği boşluk, yetersizlik, görünmezlik, tutunamayış ise canımı acıtan noktalardı. O isimsiz kahraman, bizden uzak ve yabancı olduğu ölçüde sanki içimizden biriydi aynı zamanda. 2013 yılında Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü’nü kazanmış olan romanda mizahî dilin içinde rahatlayıp kurmacanın kendi gerçekliğine bırakın kendinizi ve yolculuğun tadını çıkarın diyorum. “Tavsiye” kelimesinden imtina ederek deneyseldir, dikkat diyorum. Hamiş 1: Yazarın tarzına alışmak için başka kitaplarını okuduktan sonra bu romanını okumak daha iyi olur. Hamiş 2: Tanpınar öykülerini acilen okumam gerektiğini hissettim; romanda Tanpınar’a atıfta bulunan yerlerde değişen dil ve anlatımın Tanpınar-vâri bir üsluba yaklaşmasına bayıldım.
Baba Oğul ve Kutsal Roman
Baba Oğul ve Kutsal RomanMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2015296 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.