Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bedenimiz bizimle oldukça, ruhumuz ondaki hastalıkla kirletil­dikçe, biz hiçbir zaman isteklerimizin konusuna, yani, gerçekliğe tam olarak sahip olmayız. Gerçekten de, beden onu beslememiz ge­rektiği için başımıza bin türlü sıkıntı açar. Hele bir de onu hastalık­lar yakalasın, işte size gerçeğe doğru yürüyüşümüzde yeni engeller. Beden içimizi sevgilerle, isteklerle, korkularla, bin türlü kuruntular, birçok havailiklerle doldurur; bunlarla öylesine doldurur ki, bir atasözünün dediği gibi, onun suçu yüzünden içimizde sağduyulu bir dü­şünce bile kalmaz. Peki savaşın nedeni ne? Nerden doğuyor devrim­ler? Elbette beden ve onun tutkuları yüzünden. Bütün savaşlar ser­vet toplama arzusundan doğmazlar mı? Bunları açıkça, bizi gereksi­nimlerinin köleleri haline getiren beden yüzünden toplamak zorun­da kalmıyor muyuz? Ve işte bu nedenle felsefeyi düşünecek zamanı­mız yok! Ama daha kötüsü de var: eğer beden kazara bize bir boş zaman bırakır, biz de düşünmeye koyulursak, o birden araştırmalarımızın tam ortasına atılır, bizi altüst eder, şaşırtır, elimizi kolumuzu bağlar ve gerçeği anlamakta bizi güçsüz kılar! Demek, kesinlikle belli ki, eğer bir gün gerçekten bir şey bilmek istiyorsak, bedenden ayrılma­mız ve kendine indirgenen ruhun asıl nesneleri incelemesi gerekir. Öyleyse tutkunu olduğumuz bu şeye -Bilgelik- ancak ölünce sahip oluruz (bu konuda akıl da uyarır bizi), ama yaşarken değil! Çünkü, eğer bedenle birlikte olduğumuz sırada bir şeyi yanlışsız bilmek ola­naksız ise iki şeyden biri, ya bilginin bize sonsuzadek yasak olması, ya da onu ölümden sonra, bedenden ayrılan ruhun kendine indirge­neceği anda, elde etmemiz gerekir. Bundan dolayı bu yaşamda kala­cağımız uzun süre biz ancak, bedenden uzaklaştığımız, mutlak gerek­sinim hali dışında, onunla her türlü ilişkiden, her türlü alışverişten vazgeçtiğimi, içimizi doğal kokuşmuşluğu ile doldurmasına asla izin vermediğimiz ve Tanrı kendisi gelip de bizi ondan kurtarasıya kadar, onun pisliğinden uzak kaldığımız ölçüde gerçeğe yaklaşıriz. Şu halde, umarım, bedenin çılgınlığından uzak ve özgür, kendimiz gibi arı nes­nelerle yaşayacağız ve kendimiz olarak arı Özü tanıyacağız
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.