Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dövüş Kulübü - Chuck Palahniuk Bu hikayeyi biliyorum çünkü Chuck bana anlattı. Ben Chuck’ın Toplum Eleştirisiyim. Dövüş Kulübü (Fight Club), yeraltı edebiyatının kült eseri. Hepimiz kitabının olduğunu bilmeden filmini izlemişizdir. Brad Pitt ve Edward Norton çıtayı öyle bir yükseltmişlerdirki kitabı aklımıza gelmez, gelsede aynı etkiyi bırakır mı diye tereddütte kalırız. Kalmayın. Kitabı filmle eş değer. Hatta bizim gibi derin okuma atölyesinde çözümlemişseniz kitabı haz daha da artıyor. Yeraltı edebiyatı denilince akla kargaşa, yıkım, uyuşturucu vs gelir. Haklıdır da fakat bence yeraltı edebiyatı yıkım yaratırken )ki burada neyi yıktığı pek mühimdir) aynı zamanda ulaşılacak hedefleri de gösterir. Bu hedefte bireyi her zaman olduğundan daha iyiye götürür ya da içinde yarattığı canavarın aslında ne kadar basit olduğunu görür ya da her şey bittiğinde geriye inanılacak tek şeyin sevgi olduğu gerçeği kalır. Dövüş kulübünde ben sevginin kazandığını düşünüyorum. Joe’nun Marla’ya giden yolda yaşadıkları zor ve meşakkatli olsada hem iç aydınlanmasını yaşar ve kendini gerçekleştirir hem de gerçekleşmiş bir benlikle Marlaya ulaşır. Joe şizofren değildi. Biliyorum çünkü bana o söyledi. Ben Joe’nun derdini anlattığı tek kişiyim. Kitap kural yıkıcı bir roman. Sistem karşıtı anarşi yaratan bir durum. Kapitalizmin karşısında bireyin özgürlük savaşı. Modern insanın hayatında eksiksiz, gösterişli ve marka yaşama isteği onu kapitalizmin içine alır. Joe bunu fark ettiği an zihninde Tyler Durden’ı yaratır. Kendisi sistemin içindedir ama nasıl çıkacağını bilmez. Tyler bilir. Tyler Joe’nun zıttıdır. Joe korunaklı binada, kusursuza yakın evinde yaşarken Tyler yıkık bir viranededir. Tyler Joe’nun bilinçaltıdır. Joe’nun uykusuzluk problemi aydınlanmasını! sağlar. Aydınlanan insan her şeyin farkındadır artık. Kuşatılmıştır. Bu sıkışıklıktan insan nasıl kurtulur. Tyler’ın dediği gibi dibe biraz daha yaklaşarak. Kaybedecek bir şeyin kalmadığında özgürsündür. (Bu replik bize yabancı olmayan bir başka yeraltı filminde Kaybedenler kulübünde geçer.) Tyler Joe’nun yüklerinden birer birer kurtarırken, Marla onun ölüm korkusunu yenmiş halidir ve onu bu korkuyu aşmasına yardım eder. Joe ölümden ne kadar korkuyorsa Marla ölümü o kadar aşmıştır. Kitap ne kadar sisteme karşı eleştiri yapsada, anarşi ve kargaşa yaratsada bir aydınlanma romanı dedik ve maddi unsurlardan kurtulduktan sonra sıra manevi unsurdadır. Manevi unsur olarakta ölüm korkusu, öleceğini bilmek ve bunu kabul etmektir. Joe ölümü kabul ettiğinde Marla’ya kavuşur. Çünkü Joe yaşadığı her şeyde bir savaş vermiş ve kazanmıştır. En büyük rakibi Tyler’ı, olmak istediği kişiyi bilinçaltının en derinine göndermiştir. Bitirmeden önce kitaptaki en önemli metafor sabun metaforuna değinmek istiyorum. Tyler şu tiratı söyler; (Tiratkitaptan değil filmden alınma.) eski dünyada insanlar giysilerini nehrin bir noktasında bitti. Çünkü o .nın yukarısında insan kurban edilmişti. Bedenler yakınmış. Su kürler günü yaratmış. Bedenleri erimiş yağlarıyla sabun onu biliyordu. Sabun kahramanların küllerinden yapılır... diye devam ediyor tirat. Medeniyet temizlikten doğmuştur. Sabun medeniyeti simgeler. Sabunu nasıl yaptıkları da ironiktir. Zengin kadınların vücutlarından alınan yağlarla yapılır. Çünkü en iyi sabun insan yağından yapılır. Estetik merkezlerinden alınan zengin koca popolu kadınların yağlarıyla yapılan sabun patlayıcı haline getirilerek zenginlerin binalarına havaya uçurur. Ben Joe’nun Marla’ya olan sevgisiyim. Biliyorum çünkü bana o söyledi. Ekim 2020
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,7bin okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.