Spoiler içerir :)
*******************************************************
Asıl adı Eric Arthur Blair olan George Orwell, hayatının başından itibaren farklı çevrelerde hayatını sürdürmüş, kapitalizm olgusuyla çok erken tanışarak düşüncelerini şekillendirmeye başlamıştır. Bruma’da (Myanmar) geçirdiği hayatı, katıldığı savaşlar, BBC’deki görevi düşüncelerinin olgunlaşma süreçlerine katkı sağlamıştır.
Hayvan Çiftliği yayınlandığı dönemde birçok propagandaya konu olduysa da iki taraflı bir eleştiriye sahip olduğu su götürmez bir gerçektir. Bir tarafın desteklenmediği, ne insanların ne hayvanların aklandığı, en sonunda zaten farklarının olmadığı düşüncesinin vurgulandığı bir eser olarak kendini kanıtlamaktadır.
Bay Jones’un çiftliğinde domuzların öncülüğünde başlatılan devrim niteliğindeki ele geçirme sonucunda farklı ve yeni bir dönem başlar. Haycan Çiftliği adını alan Beylik Çiftlik’te 7 emir yayınlanır. Bu emirler iki ayaklı herkesi düşman bilmeyi, dört ayaklı herkesi dost bilmeyi öğütler. Giysi giymeme, yatakta yatmama, içki içmeme, hiçbir hayvanı öldürmeme gibi yasaklar koyar. En önemli motto olarak “Bütün hayvanlar eşittir.” İ kabul eder ve bu emirlerle insanlara benzememek adına önlemler alınmış olur.
Lakin, Snowball’un liderliğine karşı Napeloen’un sahip olduğu hırs ve iktidar isteği devrime karşı bir devrim gibi bir sonuca yol açar. 7 emir farklılaşmaya, her yasak çiğnenmeye devinir. Snowball imgesi ile yapay bir tehlike yaratılarak korkunun körüklediği, “Yaşasın Napoleon Yoldaş! Napoleon her zaman haklıdır.” diyen, düşünmeyen ve savunmayan bir hayvan topluluğu oluşur. Öyle ki, Boxer’ın ölüme yollanışı bile bir şeyleri değiştirme kudretini aşılayamaz onlara. Çünkü artık yeni motto ““Bütün hayvanlar eşittir. Ama bazıları daha fazla eşittir.”.
Hayvan Çiftliği’ni okuyacakları, Napoleon ve iş birliği yaptığı Beylerin masasında, domuzlarla insanların ayırt edilmediği sayfada bekliyor olacağım. ️
Koca Reis’in Lenin’i, Snowball’un Troçki’yi, Napoleon’un Stalin’i, iş birliği yapılan iki çiftliğin İngiltere’yi ve Almanya’yı temsil ettiği kabul gören yaygın bir düşünce. Peki siz ne düşünüyorsunuz?