Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

610 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Cevdet Bey ve Oğulları
Orhan Pamuk'un ilk ve şimdiye kadar yazdığı en uzun romanı. Şimdilerde romanlarını kronolojik olarak okumayı hedeflesem de daha önce okuduğum üç romanına (Beyaz Kale, Yeni Hayat ve Masumiyet Müzesi) göre yorum yaptığımda post modern bir roman olmadığını rahatlıkla ifade edebilirim. Yaklaşık yetmiş yıllık bir dönemi, kuşakların geçişinin izlerini ele aldığı bir eserdir. Bunu yaparken sık sık kahraman tahlillerine ve başarılı mekan tasvirlerine de başvurmuştur. Ve bu yerler belki gittiğimiz belki ismini duyup gitmeyi düşündüğümüz yerler. Tabi bir kısmı da eski İstanbul sokakları ve yaşamları.. Öncelikle bilgilendirmek gerekirse kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Vefa semtindeki bir evde yaşayan Cevdet ile karşılıyor bizi. Ve karakter aynı zamanda alaturka insan modelinin roman boyunca en iyi örneğini de teşkil ediyor. Onun sıfırdan kendini var ettiğini işine fedakarlıklarını görüyoruz. Yine döneminin önemli Müslüman tüccarlarından biri olan Cevdet Bey işine verdiği emeğinden ve inancından dolayı geç denilebilecek bir yaşta bir paşa kızı evlenir. Artık onun için iş ve eş safhası tamamlanmış olur. Birinci bölümde karakterlerdeki doğu-batı çatışması Cevdet Bey ve abisi Nusret Bey ile sağlam bir zeminde aktarılır. Ki Nusret Bey Meşrutiyet döneminin Jön Türkleri arasındadır. Dolayısıyla Nusret Bey ile ilgili kısımlarda da sık sık siyasi hicivlerle dönem insanın eleştirisi de yer verilir. Bu bölümde anlatılan dönem roman boyunca üç kuşak anlatıyor dediğimiz ailenin birinci kuşağıdır da. İkinci bölüm ailenin ikinci kuşağıdır yalnızca diyemiyorum. Birinci bölümden farklı olarak iki hatta yer yer üç kuşağında anlatıldığı ve romanın hacim açısından en uzun bölümüdür. Burada ilk kısımlarda ilerlemiş yaşıyla birlikte Cevdet Bey' görürüz. Artık oturmuş bir ev-konak yaşantısı hakimdir. Keza Nigan Hanımla birlikte çocuklarını torunlarını çevreleyen bir ailedirler. Bu dönem yavaş yavaş Cumhuriyet'in ilan edildiği yıllarla başlarken sonrası da ele alınır. Bununla birlikte anlatılanlar uzun yılları içerir. Ama artık Cevdet Bey rolünü yavaş yavaş oğullarına bırakır hatta oğullarını arkadaşları ile olan münasebetlerine. Birinci bölümde de yer verildiği üzere doğu-batı sentezini burada da bariz bir şekilde görürüz. Osman, babası gibi ticaretle ilgilenip babasının yerine tüccarlığa devam ederken Refik mühendis olur. Yine okuldan arkadaşları Muhittin ve Ömer'in yaşantısına da tanıklık ederiz. Artık anlatılan dönem Refik ve arkadaşlarının devridir. Refik önceleri yazıhaneye giderken bir gün arkadaşı Ömer'in yanına Erzincan'a gitmeye karar verir. Burada halkın kültürünü, insanını, bıraktığı o burjuvazi hayattan farkını birebir yaşayıp görür. Bunun üzerine mutlu edemediği, doyuramadığı benliğini bulmaya çabalar. Sürekli okur, araştırır, yazar. Fransız ve Alman yazarlardan sık sık söz edilir kitapta. Hele yanında tabiri caizse her yere taşıdığı Jean-Jacques Rousseau'nun İtiraflar adlı kitabı... Artık Refik babasından farklı bir çizgi çizer. Ailesi ve yapmak istedikleri için , çalışmaları için önemli bir adım atar. Burada da toplumun yavaştan konak hayatından o koca ailelerden küçük apartman dairelerine geçişini onunla görmüş oluruz. Toplumsal mekan değişimin de güzel bir örneğini teşkil eder aynı zamanda. Üçüncü bölümde de zamanda bir sıçrayış vardır. Birden kendimizi 1970'li yılların başında buluruz. Ve karşımıza babasının oğlu bir tip Ahmet Işıkçı çıkar. Ahmet de babası Refik gibi kendini arayan, iyiyi, güzeli, gerçeği bulma peşinde olan bir karakterdir. Aynı zamanda ressam olan Ahmet babası gibi devamlı araştırır, öğrenmeye çabalar. Bir de dikkat çeken bir unsur birinci bölümde minik bir geçişini gördüğümüz apartman kültürü burada tamamlanmıştır. Artık onlar koskoca bir ailenin yaşadığı konaktan çekirdek aileleri içine alan küçük dairelere geçmişlerdir. Ve bu dairelerde Cevdet Bey'in torunlarının devri hüküm sürer. Bu dönemde de görüş farklıkları yaşanır elbette. Nasıl ki Refik, Ömer ve Muhittin gibi sıkı arkadaşların arasında gördüğümüz fikir ayrılıkları özellikle Işıkçı Apartmanı'nda Ahmet ve kuzenlerinin arasında gerçekleşir. Bu fikir ayrılıklarının beraberinde döneme gerek siyasi gerekse sosyal eleştiriler de mevcuttur. Genel olarak baktığımızda Cevdet Bey ve Oğulları, bolca tasvirin ve tahlilin yer aldığı bir romandır. Kahramanlarda çizilen tablo iki zıt anlayışlı yansıması olsa da verilen detaylarla karakterlerin şeması zihinde sağlam bir şekilde oluşturulmuştur. Buna bir ekleme ise yer olarak çoğunlukla İstanbul'un verildiği eserde mekan betimlemeleri de oldukça başarılır. Orhan Pamuk'un bu eseri yetmiş yılda İstanbul'un değişiminin, toplumsal yaşantısının ve karakterlerin kutuplaştıkları anlayışlarla, arayışların ayrıntılar neticesinde güzel bir görüntüyle verildiği başarılı bir romandır.
Cevdet Bey ve Oğulları
Cevdet Bey ve Oğulları
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
Cevdet Bey ve Oğulları
Cevdet Bey ve OğullarıOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 20035,9bin okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.