Goldstein ve Gelb'in hastalarından biri, -"ruh körlüğü"nün aksine- iyi görsel tasarımlar alabilmekte, fakat tasarımlarını eksik anlatmaktadır. "O ... sadece tek tek parçaları, bir nesnenin parçalarını içsel olarak canlandırabilmekteydi; bu ise bazen çok açıktı. Bunun yanında, nesnenin büyük ya da küçük, asıl olup olmadığına, ayrıntı bakımından zengin ya da yetersiz olup olmadığına bakılmaz. Ayrıntı bakımından zengin olması durumunda hasta, nesneyi sadece parça parça, ardışık olarak, kısım kısım, içsel bakımdan tasarlayabilmektedir ki, burada hasta, kendi kendine söylediği gibi, bir parça ona açık olduğu anda, geri kalan diğer parçaları hatırlayamamaktadır." Mesela bir aslanı nasıl gördüğü sorusuna bir hasta şu cevabı verir: "Kahverengi, baş büyük ve bir yele var .... Eğer o baş bende olsaydı, kemiklerim kırılmış olurdu." Head'ın bildirdiği başka bir hastanın ifadesi, bu ifadenin karşısına konabilir: Bir cümle, eğer ayrı bir cümleyse anlamını anlayabiliyorum; ama bütün kelimeleri anlayamıyorum; paragrafın ortasını anlayamıyorum. Geri dönmek zorunda kalıyorum ve tekrar baştan başlıyorum." (Brain XXXIII, s. 114)